TerraNova
New member
Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi’nin görüşmelerine TBMM Genel Konseyinde devam ediliyor.
Hususların görüşmeleri sırasında kelam alan AK Parti Küme Başkanvekili Özkan, şu anda Avrupa Birliği’nin, Avrupa Kurulu’nun, gelişmiş ülkelerin nükleer enerjiyi çevreci bir güç kaynağı olarak kabul etabında bulunduğunu söylemiş oldu.
Dünyada 2 atom bombası patladığını bir de “iş bilmezlikten” patlayan Çernobil Santrali’nin olduğunu söz eden Özkan, bugün 2022’nin teknolojik standartlarında kozmik manada gelişmiş, çevreci bir anlayışla, yüksek verimlilikle çalışan bir santrali Türkiye’ye kazandıracaklarını kaydetti.
Özkan şöyleki konuştu:
“1950’den beri bu ülkede güç alanındaki vesayet kurumlarının her türlü entrikalarıyla 60 yıldan beri engellenmiş bir çalışmadır. Türkiye’de güç alanındaki vesayet yaklaşımları, 1950’lerde kurmuş olduğumuz atom gücü çalışmalarını bugüne kadar kadük bırakmıştır. Bu manada, çevreci, teknoloji eseri, yüksek verimli olan atom gücünü bu palavra dolanlara karşın milletimize kazandıracağız.”
“Ne vesayeti?”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, “Ne vesayeti?” diye sorarak, “Nehirlerin üzerine kurulan Keban, Demirköprü, Kızılırmak üzerinde Türkiye Elektrik Üretim AŞ’nin elinde olan, 32 kuruşa üretilen, sizin yandaşlara 1,62’ye sattırdığınız o barajlar mı vesayet rejimi? Kamunundu, artısıyla eksisiyle bizimdi.” dedi.
AK Parti’nin birinci iş olarak dağıtımı özelleştirdiğini, artık de iletimin özelleştirme kapsamına alındığını söyleyen Özel, ne kadar yandaş müteahhit var ise onlara kömür ocağı verilip kömürle elektrik ürettirildiğini öne sürdü. Özel, “Bir vesayet var ise damat Albayrak, onun etrafı, sizin sağınızdaki, solunuzdaki bu kan emici çetelerin, 5’li çetenin, Berat Albayrak’ın kıymetlilerinin, etrafınızda zenginleştirdiklerinizin devletin imkanlarını alıp da vatandaşın sırtına bindiği bir vesayet vardır.” diye konuştu.
Özkan, tahminen bir gün, tahminen bir hafta daha düzenlemenin yasalaşmasının uzayabileceğini lakin bu düzenleme sonucunda Türkiye’nin 60 yıldan beri arayışı içerisinde olduğu nükleer güce ulaşacağını kaydetti.
Tartışmaktan uzak kalınmaması gerektiğini vurgulayan Özkan, “bir daha bir 50 yıl, bu ülkenin kaybetmeye tahammülü yok.” diye konuştu.
Özkan, Özgür Özel’in söylemiş olduği “kan emiciler” lafını da geri verdiğini belirterek “‘Kan emiciler, vampirler’ tabiri geçmişte bu ülkede ulusal iradenin, demokrasinin üzerinde vesayet dalgalarının baskılarının ve cuntalarının yapıtıdır; reddediyoruz, iade ediyoruz.” dedi.
HDP Küme Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Avrupa Kurulunun nükleer enerjiyi çevreci güç olarak gördüğüne dair rastgele bir karar, saptama, doküman var ise, AKPM üyesi AK Parti mensuplarının getirmelerini istedi.
Çok önemli bir mevzu konuştuklarını ve dünyada bu sorununu önemli tartışmalarla sürdüğünü söyleyen Oluç, “Bu kadar önemli bir sıkıntıyı bu kadar hafifçee alarak konuşmak nitekim makus bir şey.” diye konuştu.
Nükleer kazaların sonuçlarının vahim olduğunu söz eden Oluç, nükleer atık sıkıntısının hâlâ halledilememiş bir problem olarak dünyada tartışıldığını lakin komite liderinin “rahat” bir biçimde, “Atıkları bertaraf ediyoruz.” söylemiş olduğini öne sürdü. Oluç, “Nereye bertaraf ediyorsunuz. Yüzlerce, binlerce yıl boyunca o atıklar bertaraf edilemediği için bütün dünya bu sıkıntıyı tartışıyor. Bütün dünya ‘nasıl bu atık belasından kurtulacağız?’ diyor. Tartışmanın özü de burada kilitleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Hususların görüşmeleri sırasında kelam alan AK Parti Küme Başkanvekili Özkan, şu anda Avrupa Birliği’nin, Avrupa Kurulu’nun, gelişmiş ülkelerin nükleer enerjiyi çevreci bir güç kaynağı olarak kabul etabında bulunduğunu söylemiş oldu.
Dünyada 2 atom bombası patladığını bir de “iş bilmezlikten” patlayan Çernobil Santrali’nin olduğunu söz eden Özkan, bugün 2022’nin teknolojik standartlarında kozmik manada gelişmiş, çevreci bir anlayışla, yüksek verimlilikle çalışan bir santrali Türkiye’ye kazandıracaklarını kaydetti.
Özkan şöyleki konuştu:
“1950’den beri bu ülkede güç alanındaki vesayet kurumlarının her türlü entrikalarıyla 60 yıldan beri engellenmiş bir çalışmadır. Türkiye’de güç alanındaki vesayet yaklaşımları, 1950’lerde kurmuş olduğumuz atom gücü çalışmalarını bugüne kadar kadük bırakmıştır. Bu manada, çevreci, teknoloji eseri, yüksek verimli olan atom gücünü bu palavra dolanlara karşın milletimize kazandıracağız.”
“Ne vesayeti?”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, “Ne vesayeti?” diye sorarak, “Nehirlerin üzerine kurulan Keban, Demirköprü, Kızılırmak üzerinde Türkiye Elektrik Üretim AŞ’nin elinde olan, 32 kuruşa üretilen, sizin yandaşlara 1,62’ye sattırdığınız o barajlar mı vesayet rejimi? Kamunundu, artısıyla eksisiyle bizimdi.” dedi.
AK Parti’nin birinci iş olarak dağıtımı özelleştirdiğini, artık de iletimin özelleştirme kapsamına alındığını söyleyen Özel, ne kadar yandaş müteahhit var ise onlara kömür ocağı verilip kömürle elektrik ürettirildiğini öne sürdü. Özel, “Bir vesayet var ise damat Albayrak, onun etrafı, sizin sağınızdaki, solunuzdaki bu kan emici çetelerin, 5’li çetenin, Berat Albayrak’ın kıymetlilerinin, etrafınızda zenginleştirdiklerinizin devletin imkanlarını alıp da vatandaşın sırtına bindiği bir vesayet vardır.” diye konuştu.
Özkan, tahminen bir gün, tahminen bir hafta daha düzenlemenin yasalaşmasının uzayabileceğini lakin bu düzenleme sonucunda Türkiye’nin 60 yıldan beri arayışı içerisinde olduğu nükleer güce ulaşacağını kaydetti.
Tartışmaktan uzak kalınmaması gerektiğini vurgulayan Özkan, “bir daha bir 50 yıl, bu ülkenin kaybetmeye tahammülü yok.” diye konuştu.
Özkan, Özgür Özel’in söylemiş olduği “kan emiciler” lafını da geri verdiğini belirterek “‘Kan emiciler, vampirler’ tabiri geçmişte bu ülkede ulusal iradenin, demokrasinin üzerinde vesayet dalgalarının baskılarının ve cuntalarının yapıtıdır; reddediyoruz, iade ediyoruz.” dedi.
HDP Küme Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Avrupa Kurulunun nükleer enerjiyi çevreci güç olarak gördüğüne dair rastgele bir karar, saptama, doküman var ise, AKPM üyesi AK Parti mensuplarının getirmelerini istedi.
Çok önemli bir mevzu konuştuklarını ve dünyada bu sorununu önemli tartışmalarla sürdüğünü söyleyen Oluç, “Bu kadar önemli bir sıkıntıyı bu kadar hafifçee alarak konuşmak nitekim makus bir şey.” diye konuştu.
Nükleer kazaların sonuçlarının vahim olduğunu söz eden Oluç, nükleer atık sıkıntısının hâlâ halledilememiş bir problem olarak dünyada tartışıldığını lakin komite liderinin “rahat” bir biçimde, “Atıkları bertaraf ediyoruz.” söylemiş olduğini öne sürdü. Oluç, “Nereye bertaraf ediyorsunuz. Yüzlerce, binlerce yıl boyunca o atıklar bertaraf edilemediği için bütün dünya bu sıkıntıyı tartışıyor. Bütün dünya ‘nasıl bu atık belasından kurtulacağız?’ diyor. Tartışmanın özü de burada kilitleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.