TerraNova
New member
CHP Sıhhat Forumu: Sıhhat Sistemine Ait Sıkıntılar ve Tahlil Teklifleri Çalıştayı, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iştiraki ile Ankara’da; Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.
Kılıçdaroğlu, forumun açılışında yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Türkiye’nin en temel meselelerinden birisini çözmek için bir ortaya geldik. Bir sorun sağlıklı nasıl çözülür? Tahlil yolları nasıl bulunur? Bunun bilinen temel bir kuralı vardır: Sorunu yaşayan beşerlerle oturup konuşmaktır. Sorunu yaşayan beşerler sorunu görürler, başlarında kesinlikle bir tahlil oluşur. Sıhhat sisteminin meseleleri lisana getirildi. Sorunu çözmek konusunda argümanlı olduğumu tabir ederim, tezimin kaynağını sorunu yaşayanı dinlemekten geçiyor. Bizim güçlendirilmiş parlamenter sistem modelinin ortasında bir şey daha var. Yasalar, kurulda görüşülmedilk evvel; hazırlanan tasarılar, teklifler ilgili meslek kuruluşları ile görüşülür. daha sonra olay komitelere geldiğinde, bir daha meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları davet edilir. Hazırlanan teklif yahut tasarı görüşülmeye başlanmadan evvel onlara kelam verilir. Yasalaştıracak organ ile sorunu çözülecek organın bir ortada olmasını sağlayacağız. Bu olduğu taktirde, ‘çıkan maddelerden haberim yoktu’ demeyeceksiniz.
Sıhhat sorunu, yalnızca benim sıkıntım; yani sıhhat hizmetlerinden yararlanan birisi olarak yalnızca benim problemim değil. Sıhhat hizmetini sunanlar açısından da sorun; hekim, hemşire, laborant, bağlantı sisteminden sorumlu olan bireyler açısından da bir hayli sorun olabilir. Bir sıkıntılar yumağı var. Kararlı bir irade koyarsak çözebiliriz. Kararlı iradeyi kim ortaya koyacak? Sorunu yaşayan aslına bakarsan çözülmesini istiyor. Sorunun çözülmesi bir genelge, bir yönetmelikle olacaksa o hususta sorumlu olan kurumun başındaki bakandır. Lakin sorunun kaynağı yasa ise yahut çözmemiz için yasanın çıkması gerekiyor ise bu biçimde bakanlık ve parlamento olmaktadır. ötürüsıyla sorunu çözecek organı bulmamız ve yoğunlaşmamız gerekiyor.
Çalışma masaları kurulacak hoş. Her bir sorun, o masalarda tartışılacak. Bizim sorunu çözme konusunda uğraş harcarken, büyük bir avantajımız var. Sorunu yaşayanlar dillendirecekler, görüşlerini beyan edecekler. Sizin görüşleriniz epey kıymetli.
“Altı temel sorun alanı belirledim”
Sıhhat problemleri nedir diye akşam Google’a bakayım dedim, 26 milyondan fazla içerik var. Demek ki sahiden de önemli bir meseleyle karşı karşıyayız. Doktor değilim, bu alanla da kısmen de olsa ilgilenen birisi olarak altı temel sorun alanı belirledim. Tahlil üretmemiz gerekiyor.
“Kadro boşlukları var”
Birincisi, sıhhat çalışanlarının, sizlerin meseleleri var. Sizin sıkıntınız çözülmeden öbürleri çözülmez. Rastgele bir alanda nazaranv yaparken kendisinin bir sıkıntıyla karşılaşmaması lazım. Örneğin hastayı daha güzel tedavi etmeye çalışır. bir hayli meseleyle karşılaşırsa hastaya hastanın beklediği ilgiyi gösteremeyebilir. Örneğin nazaranv yapıyorsunuz. Takım boşlukları var. O boş takımlar doldurulabilirse epey daha rahat vazife yapabileceksiniz. Demek ki sorun var. Sizinle birebir misyonu yapma hazır olanların da sıkıntıları var.
“Güler yüzlü tabip görmek isteriz”
Hastaneye gittiğimizde güler yüzlü bir doktor, güler yüzlü bir hemşire görmek isteriz. ötürüsıyla bizim de sıkıntılarımız var. Bizim problemlerimizin da çözülmesi gerekiyor.
“Bazı eserler epey pahalı”
İlaç tıbbi alan. Yeni eserler çıkıyor. Yeni mamüllerin ulaştırılması lazım. Birtakım eserler hayli kıymetli. ötürüsıyla orada da bir problemimiz var. Daima bir arada durmamız düşünmemiz gerekiyor. Dördüncüsü; tıbbi donanım. Bunlar oligopol, monopol piyasaların ürettiği eserlerdir. Her tabip, hastaya daha sağlıklı teşhis koymak için o eserlerden yararlanmak ister. Bu alan, sizin sıkıntınız olmaktan hayli devletin alıp hastanelere koyma alanı, yani finansman alanı.
“Milyonlarca kişinin sıhhat sigortası yok”
Sıhhat hizmetlerinin finansmanı. Bu da fazlaca değerli. Hala bugün milyonlarca kişinin sıhhat sigortası yok. 84 milyonluk bir kitlenin karşılaştığı sorun, bu sorunun bir biçimde çözülmesi; hazine tarafınca finanse edilmesi, finansının bir kısmının katkı hisseleriyle sağlanması, bunun haricinde beklemediğimiz olağanüstü harcamalar, kamu açısından da üzerinde durulması gereken sorun alanlarından birisi. Sıhhati finanse etmenin yollarını bulmalıyız.
“Askeri hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuz”
Ve sıhhat hizmetlerinin sunulduğu alan. Aile doktorları diye bir ünite oluşturuldu, kent hastaneleri çıktı bir de… Bugün her insanın beklediği askeri hastanelerin de bekletilmesi lazım. Askeri hastanesi olmayan dünyadaki tek ordu, bizim ordumuz. Ordunun kesinlikle sıhhat sisteminin bir daha oluşturulması gerekir. Kent hastaneleri ile ilgili tartışacaksınız, konuşacaksınız. Devlet hastanesinde çalışanlar devlet memurları. Üniversite hastanelerinde malum hocalar çalışıyor. Aile doktorları onlar bir daha birer kamu vazifelisi. Özel hastanelerde özel doktorlar çalışıyor. Kent hastaneler ise devlet ile özel dalın bir ortaya geldiği karma hastaneler. Kim tarafınca yönetiliyor, nasıl yönetiliyor, sorun nedir, çalışılıyor üzerinde. Burada sıhhat hizmetlerinin finansmanı tartışılıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği taahhütlerin ne olduğunun bilinmesi lazım, yani garantiler. Artı bunların topluma getirdiği yükün bilinmesi lazım.
“Sorunları çözmekte kararlıyız”
Çok şey bekliyoruz bu görüşmeden. Sorun alanlarını sağlıklı belirlerseniz ve tahlil üretirseniz, mutlu oluruz. Bize tahliller lazım. Tahlilleri üretirseniz emin olun beklediğinizden de süratli, bütün sorun alanlarına girip, tamamını çözmekte kararlıyız. Tabibin, hemşirenin, sıhhat çalışanının keyifli olduğu dünyadan başlayarak meseleleri çözeceğiz. Sizi meselelerin yaşandığı alandan çıkarıp, meselesiz alanda hizmet vereceğiniz alana ulaştırmak istiyoruz.” (ANKA)
Kılıçdaroğlu, forumun açılışında yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Türkiye’nin en temel meselelerinden birisini çözmek için bir ortaya geldik. Bir sorun sağlıklı nasıl çözülür? Tahlil yolları nasıl bulunur? Bunun bilinen temel bir kuralı vardır: Sorunu yaşayan beşerlerle oturup konuşmaktır. Sorunu yaşayan beşerler sorunu görürler, başlarında kesinlikle bir tahlil oluşur. Sıhhat sisteminin meseleleri lisana getirildi. Sorunu çözmek konusunda argümanlı olduğumu tabir ederim, tezimin kaynağını sorunu yaşayanı dinlemekten geçiyor. Bizim güçlendirilmiş parlamenter sistem modelinin ortasında bir şey daha var. Yasalar, kurulda görüşülmedilk evvel; hazırlanan tasarılar, teklifler ilgili meslek kuruluşları ile görüşülür. daha sonra olay komitelere geldiğinde, bir daha meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları davet edilir. Hazırlanan teklif yahut tasarı görüşülmeye başlanmadan evvel onlara kelam verilir. Yasalaştıracak organ ile sorunu çözülecek organın bir ortada olmasını sağlayacağız. Bu olduğu taktirde, ‘çıkan maddelerden haberim yoktu’ demeyeceksiniz.
Sıhhat sorunu, yalnızca benim sıkıntım; yani sıhhat hizmetlerinden yararlanan birisi olarak yalnızca benim problemim değil. Sıhhat hizmetini sunanlar açısından da sorun; hekim, hemşire, laborant, bağlantı sisteminden sorumlu olan bireyler açısından da bir hayli sorun olabilir. Bir sıkıntılar yumağı var. Kararlı bir irade koyarsak çözebiliriz. Kararlı iradeyi kim ortaya koyacak? Sorunu yaşayan aslına bakarsan çözülmesini istiyor. Sorunun çözülmesi bir genelge, bir yönetmelikle olacaksa o hususta sorumlu olan kurumun başındaki bakandır. Lakin sorunun kaynağı yasa ise yahut çözmemiz için yasanın çıkması gerekiyor ise bu biçimde bakanlık ve parlamento olmaktadır. ötürüsıyla sorunu çözecek organı bulmamız ve yoğunlaşmamız gerekiyor.
Çalışma masaları kurulacak hoş. Her bir sorun, o masalarda tartışılacak. Bizim sorunu çözme konusunda uğraş harcarken, büyük bir avantajımız var. Sorunu yaşayanlar dillendirecekler, görüşlerini beyan edecekler. Sizin görüşleriniz epey kıymetli.
“Altı temel sorun alanı belirledim”
Sıhhat problemleri nedir diye akşam Google’a bakayım dedim, 26 milyondan fazla içerik var. Demek ki sahiden de önemli bir meseleyle karşı karşıyayız. Doktor değilim, bu alanla da kısmen de olsa ilgilenen birisi olarak altı temel sorun alanı belirledim. Tahlil üretmemiz gerekiyor.
“Kadro boşlukları var”
Birincisi, sıhhat çalışanlarının, sizlerin meseleleri var. Sizin sıkıntınız çözülmeden öbürleri çözülmez. Rastgele bir alanda nazaranv yaparken kendisinin bir sıkıntıyla karşılaşmaması lazım. Örneğin hastayı daha güzel tedavi etmeye çalışır. bir hayli meseleyle karşılaşırsa hastaya hastanın beklediği ilgiyi gösteremeyebilir. Örneğin nazaranv yapıyorsunuz. Takım boşlukları var. O boş takımlar doldurulabilirse epey daha rahat vazife yapabileceksiniz. Demek ki sorun var. Sizinle birebir misyonu yapma hazır olanların da sıkıntıları var.
“Güler yüzlü tabip görmek isteriz”
Hastaneye gittiğimizde güler yüzlü bir doktor, güler yüzlü bir hemşire görmek isteriz. ötürüsıyla bizim de sıkıntılarımız var. Bizim problemlerimizin da çözülmesi gerekiyor.
“Bazı eserler epey pahalı”
İlaç tıbbi alan. Yeni eserler çıkıyor. Yeni mamüllerin ulaştırılması lazım. Birtakım eserler hayli kıymetli. ötürüsıyla orada da bir problemimiz var. Daima bir arada durmamız düşünmemiz gerekiyor. Dördüncüsü; tıbbi donanım. Bunlar oligopol, monopol piyasaların ürettiği eserlerdir. Her tabip, hastaya daha sağlıklı teşhis koymak için o eserlerden yararlanmak ister. Bu alan, sizin sıkıntınız olmaktan hayli devletin alıp hastanelere koyma alanı, yani finansman alanı.
“Milyonlarca kişinin sıhhat sigortası yok”
Sıhhat hizmetlerinin finansmanı. Bu da fazlaca değerli. Hala bugün milyonlarca kişinin sıhhat sigortası yok. 84 milyonluk bir kitlenin karşılaştığı sorun, bu sorunun bir biçimde çözülmesi; hazine tarafınca finanse edilmesi, finansının bir kısmının katkı hisseleriyle sağlanması, bunun haricinde beklemediğimiz olağanüstü harcamalar, kamu açısından da üzerinde durulması gereken sorun alanlarından birisi. Sıhhati finanse etmenin yollarını bulmalıyız.
“Askeri hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuz”
Ve sıhhat hizmetlerinin sunulduğu alan. Aile doktorları diye bir ünite oluşturuldu, kent hastaneleri çıktı bir de… Bugün her insanın beklediği askeri hastanelerin de bekletilmesi lazım. Askeri hastanesi olmayan dünyadaki tek ordu, bizim ordumuz. Ordunun kesinlikle sıhhat sisteminin bir daha oluşturulması gerekir. Kent hastaneleri ile ilgili tartışacaksınız, konuşacaksınız. Devlet hastanesinde çalışanlar devlet memurları. Üniversite hastanelerinde malum hocalar çalışıyor. Aile doktorları onlar bir daha birer kamu vazifelisi. Özel hastanelerde özel doktorlar çalışıyor. Kent hastaneler ise devlet ile özel dalın bir ortaya geldiği karma hastaneler. Kim tarafınca yönetiliyor, nasıl yönetiliyor, sorun nedir, çalışılıyor üzerinde. Burada sıhhat hizmetlerinin finansmanı tartışılıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği taahhütlerin ne olduğunun bilinmesi lazım, yani garantiler. Artı bunların topluma getirdiği yükün bilinmesi lazım.
“Sorunları çözmekte kararlıyız”
Çok şey bekliyoruz bu görüşmeden. Sorun alanlarını sağlıklı belirlerseniz ve tahlil üretirseniz, mutlu oluruz. Bize tahliller lazım. Tahlilleri üretirseniz emin olun beklediğinizden de süratli, bütün sorun alanlarına girip, tamamını çözmekte kararlıyız. Tabibin, hemşirenin, sıhhat çalışanının keyifli olduğu dünyadan başlayarak meseleleri çözeceğiz. Sizi meselelerin yaşandığı alandan çıkarıp, meselesiz alanda hizmet vereceğiniz alana ulaştırmak istiyoruz.” (ANKA)