TerraNova
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’ın başşehri Aşkabat’ta, Karakum Otel’de düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 15. Tepesi’nde konuştu.
Konuşmasına, tüm iştirakçileri selamlayarak başlayan Erdoğan, tepe vesilesiyle bir ortaya gelmekten duyduğu bahtiyarlığı tabir etti.
Türkmenistan Devlet Lideri Gurbanguli Berdimuhamedov’a misafirperverlikleri için teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak tepe periyot başkanlığını devrettiklerini belirterek, yeni devir lideri Türkmenistan’a muvaffakiyetler diledi.
Doruğun, ülkeler ve bölge için iyi olmasını dileyen Erdoğan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın bağımsızlıklarının 30. yıl dönümünü tebrik etti.
“Aşımızı milletimizle bir arada tüm insanlığın hizmetine sunacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık iki yıldır tüm insanlığın global çapta bir tehditle çaba ettiğine dikkati çekerek, 5 milyondan fazla insanın ömrüne mal olan COVID-19 salgınının iktisat, ticaret ve turizm başta olmak üzere her alanda tesirlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu.
Tepenin, COVID-19 ile çabada iş birliğinin ve dayanışmanın daha da güçlenmesine vesile olmasını temenni eden Erdoğan, “Türkiye olarak bu kuvvetli süreçte dünyanın dört bir yanından aldığımız yardım taleplerini karşılamaya çaba ettik. Şimdiye kadar ortalarında teşkilat üyelerimizin de olduğu 160 ülke ve 12 memleketler arası kuruluşa yardım ulaştırdık. Teşkilatımızın birtakım üyelerine tıbbi materyal ihracat ve satın alma müsaadeleri, eğitim ve işçi dayanağı vermek suretiyle de ayrıyeten dayanak olduk.” diye konuştu.
Erdoğan, 11 ülkeye de aşı tedarikinde bulunduklarını hatırlatarak, “Yerli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa mühlet evvel başvurduk. İnşallah süreç tamamlanınca aşımızı milletimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacağız.” sözünü kullandı.
“Yüksek potansiyelden daha fazla yararlanmalıyız”
Tepenin “beraber Geleceğe” temasıyla düzenlendiğinin altını çizen Erdoğan, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Teşkilatımızdan ekonomik iş birliğimizin güçlendirilmesi bakımından nasıl daha uygun faydalanabileceğimizi belirlememiz ehemmiyet taşıyor. Ortak amaçlarımıza ulaşabilmemiz için gerekli yol haritası 2025 vizyon evrakında yer alıyor. Bugün onaylayacağımız Aşkabat Hareket Mutabakatı’nı da bu doğrultudaki kuvvetli irademizi vurgulayan bir doküman olarak görüyoruz. 8 milyon kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 500 milyon nüfusu barındıran coğrafyamızın sunduğu yüksek potansiyelden daha fazla yararlanmalıyız. Ticaret hacmimizi 100 milyar dolar düzeyine çıkartmak için çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Bu kapsamda, evvela 2025 Vizyon Belgesi’nin de stratejik maksatları içinde yer alan ticaret mutabakatı ECOTA’yı yürürlüğe koymalıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 yıldır uygulanamayan bu muahedenin bölge içi ticaretin hak ettiği düzeylere ulaşmasını sağlayacak ana enstrüman olduğuna inandığını belirterek, “İstanbul’da konut sahipliği yaptığımız EKO Bank’ta kurumsal ve mali kapasitenin artırılması suretiyle tüm teşkilat üyelerinin iştirakiyle kalkınmamızda daha değerli fonksiyonlar yerine getirilebilir.” görüşünü paylaştı.
Ankara’da bulunan eğitim enstitüsünün üyeler içindeki iş birliğini artırarak, insani kalkınmaya önemli katkılarda bulunmaya başladığını vurgulayan Erdoğan, bir daha Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Besin Güvenliği Bölgesel Uyum Merkezi’nin de besin güvenliğinin temini ve bölgede tarım kesiminin geliştirilmesinde kıymetli rol üstlendiğini lisana getirdi.
Bölgesel ve global ulaşım ağlarının kıymetinin salgın ortamında bir kere daha ortaya çıktığını aktaran Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“Bölgemizde ulaşım altyapısının geliştirilmesi ve çağdaş İpek Yolu’nun canlandırılması çabalarımız sürat kesmeden devam ediyor. Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Teşebbüsü ve Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu sınırı bu bağlamdaki uğraşlarımızın en somut tezahürüdür. Ülkemizle bölgemiz içinde direkt kara yolu kontağı kuracak Zengezur Koridoru’nun da değeri aşikardır. Keza Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüp Geçidi, İstanbul Havalimanı, Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu tamamlayıcı projelerimiz içindedır. bir daha doğu-batı temasına katkıda bulunacak Filyos Limanı, 1915 Çanakkale Köprüsü ile Çandarlı Limanı projelerinde çalışmalarımız sürüyor. İslamabad-Tahran-İstanbul kara yolunun işlerlik kazanması ve birebir güzergahtaki demir yolu çizgisinin canlandırılması çabalarını de memnuniyetle karşılıyoruz.”
Teşkilatı daha epey sahiplenmeleri, ıslahat sürecini devam ettirmeleri ve kuvvetli bir bütçeyle faal kılmaları gerektiğine inandığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ciddi bir insani ve ekonomik krizle karşı karşıya bulunan Afganistan’da bir an evvelden kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi kıymetlidir. Ülkenin tüm bölümlerinin beklentilerini karşılayacak bir idare anlayışının geliştirilmesi ortak temennimiz ve amacımızdır. Afganistan’da sıhhat, eğitim üzere kritik kesimler dahil temel devlet yapılarının işler biçimde tutulması tarafındaki uğraşları destekliyoruz. Tüm bölgemizi etkileyecek bir mülteci krizinin önlenmesi için Afgan iktisadının ayağa kaldırılması gerekiyor. Türk Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımız, bu ülkede giderek büyüyen açlık ve kıtlık tehlikesine karşı insani yardım faaliyetlerini artırdılar. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların, kapsamlı ortak hareket planına geri dönerek yükümlülüklerini bir daha üstlenmeleri, bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır.”
“Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceğiz”
Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasının bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin de kapılarını açtığına değinen Erdoğan, “Azerbaycan’ın, bölgede refahın artması için birbiri arkasına hayata geçirdiği projeler takdire şayandır. Bu adımlar, bölgede olağanlaşma uğraşlarını destekleyecektir. Türkiye olarak bu süreçte Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceğiz. Teşkilat olarak da Azerbaycan’la tam dayanışma içerisinde olmamız büyük kıymet arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs konusuna ait de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları lisana getirdi:
“Kıbrıs sorununda, Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün tescil edilmesi, tahlilin anahtarıdır. Tüm dost ve kardeş ülkelerin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tahlil vizyonunu ön yargısız bir biçimde değerlendirmesini istiyorum. Teşkilatımızın gözlemci üyesi olan Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı tecridin hafifçeletilmesine yönelik spor, kültür, eğitim, turizm üzere alanlarda bağlantıların geliştirilmesini teşvik ediyoruz.”
Erdoğan, “Bölgesel ve memleketler arası iş birliği, terörle uğraşta hayati değerdedir. Uğraşımızı, terör örgütleri içinde ayrım yapmaksızın sürdürmeliyiz. Bölgemiz PKK, YPG, FETÖ, DEAŞ üzere eli kanlı terör örgütlerinden temizlendikçe huzur, istikrar ve ekonomik kalkınma da hızlanacaktır. Terörün her türlüsüne karşı dayanışma ortasında hareket etmemiz, bu bakımdan hayli kıymetlidir.” kelamlarını sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, periyot lideri Türkmenistan başta olmak üzere, doruğun muvaffakiyetinde emeği geçen tüm üye devletlere ve sekreteryaya teşekkür etti.
Konuşmasına, tüm iştirakçileri selamlayarak başlayan Erdoğan, tepe vesilesiyle bir ortaya gelmekten duyduğu bahtiyarlığı tabir etti.
Türkmenistan Devlet Lideri Gurbanguli Berdimuhamedov’a misafirperverlikleri için teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak tepe periyot başkanlığını devrettiklerini belirterek, yeni devir lideri Türkmenistan’a muvaffakiyetler diledi.
Doruğun, ülkeler ve bölge için iyi olmasını dileyen Erdoğan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın bağımsızlıklarının 30. yıl dönümünü tebrik etti.
“Aşımızı milletimizle bir arada tüm insanlığın hizmetine sunacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık iki yıldır tüm insanlığın global çapta bir tehditle çaba ettiğine dikkati çekerek, 5 milyondan fazla insanın ömrüne mal olan COVID-19 salgınının iktisat, ticaret ve turizm başta olmak üzere her alanda tesirlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu.
Tepenin, COVID-19 ile çabada iş birliğinin ve dayanışmanın daha da güçlenmesine vesile olmasını temenni eden Erdoğan, “Türkiye olarak bu kuvvetli süreçte dünyanın dört bir yanından aldığımız yardım taleplerini karşılamaya çaba ettik. Şimdiye kadar ortalarında teşkilat üyelerimizin de olduğu 160 ülke ve 12 memleketler arası kuruluşa yardım ulaştırdık. Teşkilatımızın birtakım üyelerine tıbbi materyal ihracat ve satın alma müsaadeleri, eğitim ve işçi dayanağı vermek suretiyle de ayrıyeten dayanak olduk.” diye konuştu.
Erdoğan, 11 ülkeye de aşı tedarikinde bulunduklarını hatırlatarak, “Yerli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa mühlet evvel başvurduk. İnşallah süreç tamamlanınca aşımızı milletimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacağız.” sözünü kullandı.
“Yüksek potansiyelden daha fazla yararlanmalıyız”
Tepenin “beraber Geleceğe” temasıyla düzenlendiğinin altını çizen Erdoğan, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Teşkilatımızdan ekonomik iş birliğimizin güçlendirilmesi bakımından nasıl daha uygun faydalanabileceğimizi belirlememiz ehemmiyet taşıyor. Ortak amaçlarımıza ulaşabilmemiz için gerekli yol haritası 2025 vizyon evrakında yer alıyor. Bugün onaylayacağımız Aşkabat Hareket Mutabakatı’nı da bu doğrultudaki kuvvetli irademizi vurgulayan bir doküman olarak görüyoruz. 8 milyon kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 500 milyon nüfusu barındıran coğrafyamızın sunduğu yüksek potansiyelden daha fazla yararlanmalıyız. Ticaret hacmimizi 100 milyar dolar düzeyine çıkartmak için çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Bu kapsamda, evvela 2025 Vizyon Belgesi’nin de stratejik maksatları içinde yer alan ticaret mutabakatı ECOTA’yı yürürlüğe koymalıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 yıldır uygulanamayan bu muahedenin bölge içi ticaretin hak ettiği düzeylere ulaşmasını sağlayacak ana enstrüman olduğuna inandığını belirterek, “İstanbul’da konut sahipliği yaptığımız EKO Bank’ta kurumsal ve mali kapasitenin artırılması suretiyle tüm teşkilat üyelerinin iştirakiyle kalkınmamızda daha değerli fonksiyonlar yerine getirilebilir.” görüşünü paylaştı.
Ankara’da bulunan eğitim enstitüsünün üyeler içindeki iş birliğini artırarak, insani kalkınmaya önemli katkılarda bulunmaya başladığını vurgulayan Erdoğan, bir daha Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Besin Güvenliği Bölgesel Uyum Merkezi’nin de besin güvenliğinin temini ve bölgede tarım kesiminin geliştirilmesinde kıymetli rol üstlendiğini lisana getirdi.
Bölgesel ve global ulaşım ağlarının kıymetinin salgın ortamında bir kere daha ortaya çıktığını aktaran Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“Bölgemizde ulaşım altyapısının geliştirilmesi ve çağdaş İpek Yolu’nun canlandırılması çabalarımız sürat kesmeden devam ediyor. Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Teşebbüsü ve Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu sınırı bu bağlamdaki uğraşlarımızın en somut tezahürüdür. Ülkemizle bölgemiz içinde direkt kara yolu kontağı kuracak Zengezur Koridoru’nun da değeri aşikardır. Keza Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüp Geçidi, İstanbul Havalimanı, Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu tamamlayıcı projelerimiz içindedır. bir daha doğu-batı temasına katkıda bulunacak Filyos Limanı, 1915 Çanakkale Köprüsü ile Çandarlı Limanı projelerinde çalışmalarımız sürüyor. İslamabad-Tahran-İstanbul kara yolunun işlerlik kazanması ve birebir güzergahtaki demir yolu çizgisinin canlandırılması çabalarını de memnuniyetle karşılıyoruz.”
Teşkilatı daha epey sahiplenmeleri, ıslahat sürecini devam ettirmeleri ve kuvvetli bir bütçeyle faal kılmaları gerektiğine inandığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ciddi bir insani ve ekonomik krizle karşı karşıya bulunan Afganistan’da bir an evvelden kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi kıymetlidir. Ülkenin tüm bölümlerinin beklentilerini karşılayacak bir idare anlayışının geliştirilmesi ortak temennimiz ve amacımızdır. Afganistan’da sıhhat, eğitim üzere kritik kesimler dahil temel devlet yapılarının işler biçimde tutulması tarafındaki uğraşları destekliyoruz. Tüm bölgemizi etkileyecek bir mülteci krizinin önlenmesi için Afgan iktisadının ayağa kaldırılması gerekiyor. Türk Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımız, bu ülkede giderek büyüyen açlık ve kıtlık tehlikesine karşı insani yardım faaliyetlerini artırdılar. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların, kapsamlı ortak hareket planına geri dönerek yükümlülüklerini bir daha üstlenmeleri, bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır.”
“Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceğiz”
Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasının bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin de kapılarını açtığına değinen Erdoğan, “Azerbaycan’ın, bölgede refahın artması için birbiri arkasına hayata geçirdiği projeler takdire şayandır. Bu adımlar, bölgede olağanlaşma uğraşlarını destekleyecektir. Türkiye olarak bu süreçte Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceğiz. Teşkilat olarak da Azerbaycan’la tam dayanışma içerisinde olmamız büyük kıymet arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs konusuna ait de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları lisana getirdi:
“Kıbrıs sorununda, Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün tescil edilmesi, tahlilin anahtarıdır. Tüm dost ve kardeş ülkelerin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tahlil vizyonunu ön yargısız bir biçimde değerlendirmesini istiyorum. Teşkilatımızın gözlemci üyesi olan Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı tecridin hafifçeletilmesine yönelik spor, kültür, eğitim, turizm üzere alanlarda bağlantıların geliştirilmesini teşvik ediyoruz.”
Erdoğan, “Bölgesel ve memleketler arası iş birliği, terörle uğraşta hayati değerdedir. Uğraşımızı, terör örgütleri içinde ayrım yapmaksızın sürdürmeliyiz. Bölgemiz PKK, YPG, FETÖ, DEAŞ üzere eli kanlı terör örgütlerinden temizlendikçe huzur, istikrar ve ekonomik kalkınma da hızlanacaktır. Terörün her türlüsüne karşı dayanışma ortasında hareket etmemiz, bu bakımdan hayli kıymetlidir.” kelamlarını sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, periyot lideri Türkmenistan başta olmak üzere, doruğun muvaffakiyetinde emeği geçen tüm üye devletlere ve sekreteryaya teşekkür etti.