Cezaevi Ingilizcesi Ne ?

Ilham

Global Mod
Global Mod
Cezaevi İngilizcesi: "Hapishane Jargonu"nu Öğrenmenin Eğlenceli Yolları

Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle eğlenceli, biraz da tuhaf bir konuya dalacağız: Cezaevi İngilizcesi! Hani şu, filmlerden ya da dizilerden aşina olduğumuz o sert, anlamını bilmediğimiz terimler… Veya belki de sadece gerçekten “hardcore” olmanız gerektiğini düşündüğünüzde kullanacağınız cümleler! Kiminin anlamını ezberlemek zor, kimisi ise resmen bir gizli dil gibi, sadece belli bir gruba özel. Peki, cezaevi İngilizcesi deyince aklınıza ne geliyor?

Hadi gelin, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını ve kadınların empatik bakış açısını mizahi bir şekilde harmanlayarak, bu ilginç dili inceleyelim. Ama dikkat edin, çünkü işler ciddileşmeden önce pek çok kelimeyi yanlış anlamamanız gerekebilir!

Hapishane Jargonu Nedir? Biraz Giriş

Cezaevi İngilizcesi dediğimizde aklımıza sadece “yardım edin” veya “bana yardım et” gibi basit cümleler gelmesin. Hayır, bu dil, bir nevi kendi iç dünyasında var olan, hapishane kültürüne ait özel bir jargon! Cezaevinde kendi kuralları, hiyerarşisi ve dilinin olduğunu düşünün. Biz dışarıda "merhaba" diyoruz, cezaevindekiler “yo, ne var ne yok” der. Bu kadar basit.

Mesela, “bunk” ne demek diye sorarsanız, hemen Google’a sorabilirsiniz. Ama spoiler vereyim: Cezaevinde yatak anlamına geliyor. Yani cezaevindeki her şeyin bir başka adı var. Ama biraz daha eğlenceli terimlere bakmak gerek…

Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Cezaevi İngilizcesi

Şimdi erkeklerin bakış açısını göz önünde bulundurursak, cezaevi İngilizcesi hakkında çok derin bir stratejik yaklaşım sergileyebiliriz. “Hapishane dilini öğrenmek sadece işinize yaramaz, aynı zamanda sizi 'kral' yapar!” diyor olabiliriz. İyi bir stratejist, cezaevinin dilini doğru kullanarak grupta hemen kendini kabul ettirebilir. Örneğin, "shank" kelimesi, bir tür "kesici alet" anlamına geliyor, yani anlaşılan o ki, işinize yarayacaksa, hemen kullanabileceğiniz bir kelime!

Ama erkekler sadece stratejiyle değil, aynı zamanda çözüm odaklılıkla da hareket ederler. “Burada hayatta kalmalıyım” dediğinizde, hemen mantıklı bir çözüm önerirler. Mesela, “cellmate” (hücre arkadaşı) kelimesi, ne kadar stratejik bir şekilde seçilirse, hayatta kalma şansınız o kadar artar! Yani erkekler cezaevindeki İngilizceyi, hayatta kalma sanatına dönüştürür. Her kelime, bir adım daha öne gitmektir!

Şimdi gelelim en önemli stratejiye: “Prison tattoo” (hapishane dövmesi)! Erkekler için bu kelime, bir statü simgesidir. Hapishaneye giren herkesin dövme yapması gerektiğini düşünüyorlar! Bence biraz abartıyorlar ama…

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Cezaevi İngilizcesi

Kadınlar için cezaevi İngilizcesi biraz daha duygusal ve ilişki odaklıdır. Hadi bir örnek verelim: “Sis” veya “sister” (kız kardeş). Cezaevindeki kadınlar genellikle birbirlerini “sis” olarak adlandırır, yani aralarındaki bağ oldukça derindir ve güçlüdür. Burada “empati” devreye girer. Kadınlar, zorlu koşullarda bile birbirlerine yardımcı olmak, moral desteği sağlamak konusunda daha başarılıdır.

Örneğin, “soap” (sabun) kelimesi bir kadın için sadece temizlik aracı değil, aynı zamanda bir “dostluk” sembolüdür. Bir kadın, cezaevindeki başka birine sabun veriyorsa, bu sadece temizlik için değil, aynı zamanda “ben seni anlıyorum” mesajı verir. Bu kadar güçlü bir bağ, cezaevinde bile arkadaşlık kurmanın en temel kuralıdır.

Bir kadın için, cezaevinde en önemli strateji, duygusal zekayı kullanmak ve kadınlar arasındaki bağları güçlendirmektir. “Keep your head up, sis” (bağlantını koparma, kız kardeşim) gibi basit ama anlamlı ifadeler, cezaevindeki kadınların birbirlerine destek olmasını sağlar. Belki de erkeklerin stratejik yaklaşımını biraz yumuşatarak, cesaret verirler. Duygusal zekâ, cezaevinde çok daha önemli bir silah olabilir!

Gerçek Dünyada Cezaevi İngilizcesi: Filmlerden ve Dizilerden Alıntılar

Gerçek dünyada, cezaevi İngilizcesi ile ilgili pek çok popüler örnek var. Özellikle film ve dizilerde bu jargon oldukça yaygın. Mesela, “Orange Is The New Black” adlı dizideki karakterlerin kullandığı kelimeler, cezaevinde geçirdiğiniz her saniyede size bir ders gibi gelir.

Ayrıca, “The Shawshank Redemption” gibi klasiklerde, “brother” (kardeş) veya “buddy” (dost) gibi kelimeler, bağların ne kadar güçlü olduğunu ve hayatta kalma içgüdüsünün dilin şekillendirilmesindeki rolünü gösterir.

Ancak bu kelimeler bazen komik olabilir de! “Breakout” (kaçış) kelimesini, cezaevinden kaçmak isteyen birinin ağzından duyduğumuzda, durumu dramatize etmenin ötesinde bir şaka gibi gelir. Hadi ama, “escape plan” (kaçış planı) yapmanın bu kadar ciddi ve komik bir dilde olması garip değil mi?

Sizce Cezaevi İngilizcesi Hakkında En Eğlenceli Terim Hangisidir?

Hadi forumdaşlar, şimdi eğlenceli kısmı başlatıyoruz! Cezaevi İngilizcesinde hangi terimleri komik veya tuhaf buluyorsunuz? “Shank” gerçekten bir “kesici alet” mi yoksa bir “arkadaş selamı” mı? Belki de kadınlar ve erkekler arasındaki dil farklarını merak ediyorsunuzdur. Hayatın bu enteresan köşesindeki dil, aslında ne kadar derin anlamlar taşıyor olabilir?

Sizce en komik cezaevi terimi hangisi? Belki de “bunk” hakkında söyleyecek bir şeyiniz vardır! Yorumlarınızı bekliyorum, eğlenelim!
 
Üst