TerraNova
New member
AK Parti Küme Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, TBMM’de bugün basın toplantısı düzenledi.
Akbaşoğlu’nun, dün bir televizyon programında, “Fransa’da 150 Euro’ya dolan poşet artık 750 Euro’ya doluyor. Yüzde 6-7 oranında enflasyon var. Fransa bitmiş.” diye konuşması tartışma konusu olmuştu.
Akbaşoğlu mevzuyla ilgili şunları söylemiş oldu:
“Dün bir televizyon kanalında canlı yayında gündem olan bir konuyla ilgili bir düzeltme yapmayı istek ediyorum. O da kastımızla, lafsımız içinde ortaya çıkan fark niçiniyle farklı değerlendirmeler kelam konusu oldu. Bütün Dünya’da yaşanılan pandemi niçiniyle fiyat artışlarının enflasyon oranlarının yükselmesi münasebetiyle hem Türkiye’mizde hem Avrupa’da birebir vakitte bütün Dünya’da yaşanılan bu duruma ait kıymetlendirme yaparken yüzdelik oranla ilgili bir enflasyon oranı tabir ederken bir öbür boyutuyla, dört beş kat artan fiyatlara vurgu yapmak ve kimi örnekler vermek suretiyle bu hususta yaşanılan meşakkatlere dair bir beyanım olmuştu. Bu mevzuda örnek verdiğimiz üzere, 25-26 dolar olan bir varil petrolün 96 dolarlara varması münasebetiyle yaklaşık dört kat arttığına ait örneği de bu konuşmamda tabir ederek, Avrupa’da da Dünya’da da sahiden son 40-50 yılın en büyük fiyat artışlarının da olduğunu, enflasyon oranlarının arttığını birebir vakitte kimi eserlerde de dört beş misli bir fiyat artışının olduğunu beyan etmiştim.”
“EYT ile ilgili çalışmalar devam ediyor”
Geçen hafta EYT Platformu Federasyonu Derneklerine ait, 9 temsilcinin iştirakiyle bizleri ziyaret ettiler. Ve kendi taleplerini bizlere hem kelamlı olarak tıpkı vakitte yazılı olarak ilettiler. Malum, daha evvel kamuoyuna açıkladığimiz üzere beş adım atmak suretiyle bir müddetç idaresinden kelam etmiştim. Kasım ayında yaptığımız basın toplantısında, demiştik ki hatırlarsanız ‘ bir taban fiyatla işe başlayacağız, iki memur ve emeklilerimizin durumunu ele alacağız.’ Bu iki hususu hayata geçirdik. Üçüncü mevzu olarak 3600 ek gösterge ile ilgili geniş spektrumlu bir çalışma yapacağımızı Kasım ayında beyan etmiştim. Bununla ilgili malumunuz görüşmeler başladı. Ve inşallah önümüzdeki süreçte bu bahsin kanunlaşarak yürürlüğe girdiğine daima birlikte şahit olacağız. Dördüncü olarak da belediyelerdeki çalışanlarımız dahil olmak üzere bütün kontratlı çalışanlarımızla ilgili takıma geçirilmesiyle ilgili bir çalışmanın 3600 ek göstergeden daha sonra yapılacağını beyan etmiştik. Ve nihayet beşinci sırada da bu çalışma programımız da EYT’li kardeşlerimizin durumunun ele alınacağını tabir etmiştik. ötürüsıyla, Kasım ayında da zikrettiğimiz, kamuoyuyla paylaştığımız bu süreç idaresi kendi sıralaması içerisinde devam ediyor. İnşallah, 2022 yılı içerisinde bütün bu beş mevzunun ele alınmak suretiyle kamuoyunun önünde nasıl bir tezahür nasıl bir sonuç oluşturduğunu daima birlikte müşahede etmiş olacağız. Bu bahisle ilgili Çalışma Bakanlığı’mız bu çalışmaları yürütmektedir. sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşmaktadır.
“Cevap vermeye yanaşamadılar”
Biz altı genel lidere daha evvel de geçtiğimiz hafta da sorular yönelttik. Dün akşam da katıldığımız programda buna dair net sorular yönelttik. Fakat hiç bir biçimde buna yanıt vermeye yanaşamadılar. Çünkü nasıl bir açmaz içerisinde olduklarını kamuoyunu sahiden oyalamaya dönük bir teklif içerisinde olduklarını ve altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifinin altının boş olduğunu net bir biçimde ortaya koyacak bu sorulardan kaçındıklarını bir sefer daha müşahede ediyoruz. Buradan bir kere daha soruyorum, açık ve net bir biçimde ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ diye nitelendirdiğiniz aslında eski sistemin allanıp pullanarak yeniymiş üzere öne sürdüğünüz teklifinizde milletin ve devletin temsilcisi sıfatına haiz Cumhurbaşkanı’nı kim seçecek? Direkt halk mı seçecek yoksa parlamento mu seçecek? Şayet, ‘halk seçecek’ diyorsanız yani bugün olduğu üzere ‘doğrudan milletimiz seçsin’ diyorsanız bu biçimde halk tarafınca direkt seçilen bir Cumhurbaşkanı’nın sizin tabirinizle salon Cumhurbaşkanı olmayacağı, olamayacağı aşikar. ötürüsıyla, çift başlılığın Cumhurbaşkanı ile başbakan içindeki yetki uyuşmazlığı ve çatışmasının tekrar Türkiye’nin gündemine geleceği kesinlikle. Öte yandan halktan bu yetkiyi alıp ‘Parlamento Cumhurbaşkanı’nı seçsin teklifinde bulunuyorsanız’ buna da halkımızın milletimizin istek göstermeyeceği bu direkt seçme ytesirinin kendisinden alınmasına istek göstermeyeceği kesinlikle. ötürüsıyla, bu biçimde bir açmaz içerisinde olduğunuz için mi bu açıklamaları öteleyip duruyorsunuz?” (ANKA)
Akbaşoğlu’nun, dün bir televizyon programında, “Fransa’da 150 Euro’ya dolan poşet artık 750 Euro’ya doluyor. Yüzde 6-7 oranında enflasyon var. Fransa bitmiş.” diye konuşması tartışma konusu olmuştu.
Akbaşoğlu mevzuyla ilgili şunları söylemiş oldu:
“Dün bir televizyon kanalında canlı yayında gündem olan bir konuyla ilgili bir düzeltme yapmayı istek ediyorum. O da kastımızla, lafsımız içinde ortaya çıkan fark niçiniyle farklı değerlendirmeler kelam konusu oldu. Bütün Dünya’da yaşanılan pandemi niçiniyle fiyat artışlarının enflasyon oranlarının yükselmesi münasebetiyle hem Türkiye’mizde hem Avrupa’da birebir vakitte bütün Dünya’da yaşanılan bu duruma ait kıymetlendirme yaparken yüzdelik oranla ilgili bir enflasyon oranı tabir ederken bir öbür boyutuyla, dört beş kat artan fiyatlara vurgu yapmak ve kimi örnekler vermek suretiyle bu hususta yaşanılan meşakkatlere dair bir beyanım olmuştu. Bu mevzuda örnek verdiğimiz üzere, 25-26 dolar olan bir varil petrolün 96 dolarlara varması münasebetiyle yaklaşık dört kat arttığına ait örneği de bu konuşmamda tabir ederek, Avrupa’da da Dünya’da da sahiden son 40-50 yılın en büyük fiyat artışlarının da olduğunu, enflasyon oranlarının arttığını birebir vakitte kimi eserlerde de dört beş misli bir fiyat artışının olduğunu beyan etmiştim.”
“EYT ile ilgili çalışmalar devam ediyor”
Geçen hafta EYT Platformu Federasyonu Derneklerine ait, 9 temsilcinin iştirakiyle bizleri ziyaret ettiler. Ve kendi taleplerini bizlere hem kelamlı olarak tıpkı vakitte yazılı olarak ilettiler. Malum, daha evvel kamuoyuna açıkladığimiz üzere beş adım atmak suretiyle bir müddetç idaresinden kelam etmiştim. Kasım ayında yaptığımız basın toplantısında, demiştik ki hatırlarsanız ‘ bir taban fiyatla işe başlayacağız, iki memur ve emeklilerimizin durumunu ele alacağız.’ Bu iki hususu hayata geçirdik. Üçüncü mevzu olarak 3600 ek gösterge ile ilgili geniş spektrumlu bir çalışma yapacağımızı Kasım ayında beyan etmiştim. Bununla ilgili malumunuz görüşmeler başladı. Ve inşallah önümüzdeki süreçte bu bahsin kanunlaşarak yürürlüğe girdiğine daima birlikte şahit olacağız. Dördüncü olarak da belediyelerdeki çalışanlarımız dahil olmak üzere bütün kontratlı çalışanlarımızla ilgili takıma geçirilmesiyle ilgili bir çalışmanın 3600 ek göstergeden daha sonra yapılacağını beyan etmiştik. Ve nihayet beşinci sırada da bu çalışma programımız da EYT’li kardeşlerimizin durumunun ele alınacağını tabir etmiştik. ötürüsıyla, Kasım ayında da zikrettiğimiz, kamuoyuyla paylaştığımız bu süreç idaresi kendi sıralaması içerisinde devam ediyor. İnşallah, 2022 yılı içerisinde bütün bu beş mevzunun ele alınmak suretiyle kamuoyunun önünde nasıl bir tezahür nasıl bir sonuç oluşturduğunu daima birlikte müşahede etmiş olacağız. Bu bahisle ilgili Çalışma Bakanlığı’mız bu çalışmaları yürütmektedir. sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşmaktadır.
“Cevap vermeye yanaşamadılar”
Biz altı genel lidere daha evvel de geçtiğimiz hafta da sorular yönelttik. Dün akşam da katıldığımız programda buna dair net sorular yönelttik. Fakat hiç bir biçimde buna yanıt vermeye yanaşamadılar. Çünkü nasıl bir açmaz içerisinde olduklarını kamuoyunu sahiden oyalamaya dönük bir teklif içerisinde olduklarını ve altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifinin altının boş olduğunu net bir biçimde ortaya koyacak bu sorulardan kaçındıklarını bir sefer daha müşahede ediyoruz. Buradan bir kere daha soruyorum, açık ve net bir biçimde ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ diye nitelendirdiğiniz aslında eski sistemin allanıp pullanarak yeniymiş üzere öne sürdüğünüz teklifinizde milletin ve devletin temsilcisi sıfatına haiz Cumhurbaşkanı’nı kim seçecek? Direkt halk mı seçecek yoksa parlamento mu seçecek? Şayet, ‘halk seçecek’ diyorsanız yani bugün olduğu üzere ‘doğrudan milletimiz seçsin’ diyorsanız bu biçimde halk tarafınca direkt seçilen bir Cumhurbaşkanı’nın sizin tabirinizle salon Cumhurbaşkanı olmayacağı, olamayacağı aşikar. ötürüsıyla, çift başlılığın Cumhurbaşkanı ile başbakan içindeki yetki uyuşmazlığı ve çatışmasının tekrar Türkiye’nin gündemine geleceği kesinlikle. Öte yandan halktan bu yetkiyi alıp ‘Parlamento Cumhurbaşkanı’nı seçsin teklifinde bulunuyorsanız’ buna da halkımızın milletimizin istek göstermeyeceği bu direkt seçme ytesirinin kendisinden alınmasına istek göstermeyeceği kesinlikle. ötürüsıyla, bu biçimde bir açmaz içerisinde olduğunuz için mi bu açıklamaları öteleyip duruyorsunuz?” (ANKA)