TerraNova
New member
AK Parti’li Mustafa Demir ve 64 AK Parti’li milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin öne sürülen sebebinde, iklim değişikliği ve global ısınmanın, denizlerdeki ekolojik yapıyı olumsuz etkilediğinin altı çizildi. Deniz suyu sıcaklığının yükselişine Marmara Denizi’nin dingin yapısı ve kirlilik ölçüsünün artışı eklendiğinde müsilaj probleminin ortaya çıktığı açıklandı.
Münasebette, şunlar kaydedildi:
“Marmara Denizi’nde karşı karşıya olduğumuz müsilaj meselesinin da oksijen azalmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Oksijen azalmasının ana niçini ise çok azot ve fosfor yüküdür. Denizlerdeki azot ve fosfor artışı, tabana çöken organik hususların ölçüsünü artıran plankton alglerinin çok büyümesinden başlamak üzere, istenmeyen tesirler zinciriyle sonuçlanabilir. Bunun kararında oksijen tüketiminde meydana gelen artış, katmanlaşmış su kütlesi olan bölgelerde, oksijen azalması ile ekolojik yapıda değişikliklere, bu da birlikteinde alg çoğalmasına niye olabilmektedir.”
“Atık su arıtma tesisi sayısı yüzde 707 arttı”
Deniz kirliliğinin önlenmesi için atık su arıtma tesislerinin değerinin altı çizilen münasebette, 2002’de 145 olan Türkiye genelindeki atık su arıtma tesisi sayısının, 2020’de yüzde 707 artışla 1170’e yükseldiği hatırlatıldı.
İstanbul’da 2002’de 12 olan atık su arıtma tesisi sayısının 2020’de 87’ye yükseldiği belirtilen münasebette, 2002’de yüzde 35 olan atık su hizmeti verilen belediye nüfusu oranının, 2020’de yüzde 89’a yükseltildiğini bildirildi.
Alıcı ortamın su kalitesinin yükseltilmesi ve doğal kaynakların korunması emeliyle atık su arıtma tesisini kuran ve mevzuata uygun çalıştıran atık su altyapı idarelerine Etraf ve Şehircilik Bakanlığınca güç teşviki verildiği aktarılan münasebette, bu kapsamda 2011 ila 2020 senelerında 606 milyon lira ödeme yapıldığı açıklandı.
“Mavi bayraklı plaj sayısı 486’ya ulaştı”
Münasebette, pak denizlerin bir göstergesi niteliğindeki “mavi bayraklı plaj” sayısının, 2002’de 127 iken deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar yardımıyla 2020’de yüzde 283’lük artışla 486’ya ulaştığı bildirildi.
2002’de deniz yetki alanlarındaki gemilerin olağan faaliyetleri kararı ürettiği atıkların alımını yapan kıyı tesisi bulunmazken 2020 sonu prestijiyle, 305 kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verildiği kaydedilen münasebette, bu atıkların, cinslerine nazaran ayrıştırılarak geri kazanım/bertaraf tesislerine gönderildiği söz edildi.
Deniz çöpleriyle uğraşa yönelik 2002’de rastgele bir çalışma yokken 2020’de denize kıyısı bulunan tüm vilayetlerde deniz çöpleri vilayet hareket planlarının uygulamaya alındığı aktarılan münasebette, “Sıfır Atık Mavi Hareketi” ile denizlerin korunması ve deniz paklığı seferberliğinin başlatıldığı hatırlatıldı.
“39 istasyonda deniz kirliliği izleme çalışmaları sürdürülüyor”
Sıfır Atık Mavi Hareketi ile başlatılan kampanya ve deniz çöpleri vilayet aksiyon planları kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda 2019’da toplam 65 bin 250 ton deniz çöpünün (deniz yüzeyi, kıyı, plaj ve deniz dibinden) toplanarak, bertarafa gönderildiği anımsatılan münasebette, şu bilgilere yer verildi:
“2020 yılı prestijiyle bir ulusal, 6 bölgesel acil müdahale planı ile 366 kıyı tesisine ilişkin risk değerlendirmesi ve acil müdahale planı hazırlanmış ve Etraf ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanmıştır. Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme ve Kıymetlendirme Programı (DEN-İZ), 2014’ten itibaren üçer yıllık izleme programı haline getirilmiş, bu biçimdece tertipli ve data kesintisi olmadan izleme yapılmasına imkan sağlayan bütüncül bir programa dönüştürülmüştür. Tüm denizlerimizde 11 enstitü ve 3 araştırma gemisi ile 353 noktada bilimsel çalışmalar tertipli olarak yürütülmektedir. İstanbul’un Karadeniz kıyısında 11, Marmara kıyısında 28 istasyon olmak üzere toplam 39 istasyonda deniz kirliliği izleme çalışmaları sürdürülmektedir.
Deniz etrafının kirlenmesini önlemek, kirliliği azaltmak ve denetim edebilmek, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanmasını sağlamak bugüne kadar birinci öncelikli amaçlarımızdan olmuştur. Bu kapsamda denizlerimizin korunması, gelecek kuşaklarımıza daha yaşanılabilir pak bir etraf bırakmak ismine ekolojik, ekonomik ve toplumsal tesirleri bulunan müsilaj meselesinin sebeplerinin tespit edilmesi, ayrıntılı biçimde tahlil edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için tahlil tekliflerinin ortaya konması hedefiyle Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.”
Bu ortada Meclis araştırması önergesine ait görüşmelerin, TBMM Genel Heyetinin 10 Haziran Perşembe günkü oturumunda yapılması bekleniyor.
Münasebette, şunlar kaydedildi:
“Marmara Denizi’nde karşı karşıya olduğumuz müsilaj meselesinin da oksijen azalmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Oksijen azalmasının ana niçini ise çok azot ve fosfor yüküdür. Denizlerdeki azot ve fosfor artışı, tabana çöken organik hususların ölçüsünü artıran plankton alglerinin çok büyümesinden başlamak üzere, istenmeyen tesirler zinciriyle sonuçlanabilir. Bunun kararında oksijen tüketiminde meydana gelen artış, katmanlaşmış su kütlesi olan bölgelerde, oksijen azalması ile ekolojik yapıda değişikliklere, bu da birlikteinde alg çoğalmasına niye olabilmektedir.”
“Atık su arıtma tesisi sayısı yüzde 707 arttı”
Deniz kirliliğinin önlenmesi için atık su arıtma tesislerinin değerinin altı çizilen münasebette, 2002’de 145 olan Türkiye genelindeki atık su arıtma tesisi sayısının, 2020’de yüzde 707 artışla 1170’e yükseldiği hatırlatıldı.
İstanbul’da 2002’de 12 olan atık su arıtma tesisi sayısının 2020’de 87’ye yükseldiği belirtilen münasebette, 2002’de yüzde 35 olan atık su hizmeti verilen belediye nüfusu oranının, 2020’de yüzde 89’a yükseltildiğini bildirildi.
Alıcı ortamın su kalitesinin yükseltilmesi ve doğal kaynakların korunması emeliyle atık su arıtma tesisini kuran ve mevzuata uygun çalıştıran atık su altyapı idarelerine Etraf ve Şehircilik Bakanlığınca güç teşviki verildiği aktarılan münasebette, bu kapsamda 2011 ila 2020 senelerında 606 milyon lira ödeme yapıldığı açıklandı.
“Mavi bayraklı plaj sayısı 486’ya ulaştı”
Münasebette, pak denizlerin bir göstergesi niteliğindeki “mavi bayraklı plaj” sayısının, 2002’de 127 iken deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar yardımıyla 2020’de yüzde 283’lük artışla 486’ya ulaştığı bildirildi.
2002’de deniz yetki alanlarındaki gemilerin olağan faaliyetleri kararı ürettiği atıkların alımını yapan kıyı tesisi bulunmazken 2020 sonu prestijiyle, 305 kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verildiği kaydedilen münasebette, bu atıkların, cinslerine nazaran ayrıştırılarak geri kazanım/bertaraf tesislerine gönderildiği söz edildi.
Deniz çöpleriyle uğraşa yönelik 2002’de rastgele bir çalışma yokken 2020’de denize kıyısı bulunan tüm vilayetlerde deniz çöpleri vilayet hareket planlarının uygulamaya alındığı aktarılan münasebette, “Sıfır Atık Mavi Hareketi” ile denizlerin korunması ve deniz paklığı seferberliğinin başlatıldığı hatırlatıldı.
“39 istasyonda deniz kirliliği izleme çalışmaları sürdürülüyor”
Sıfır Atık Mavi Hareketi ile başlatılan kampanya ve deniz çöpleri vilayet aksiyon planları kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda 2019’da toplam 65 bin 250 ton deniz çöpünün (deniz yüzeyi, kıyı, plaj ve deniz dibinden) toplanarak, bertarafa gönderildiği anımsatılan münasebette, şu bilgilere yer verildi:
“2020 yılı prestijiyle bir ulusal, 6 bölgesel acil müdahale planı ile 366 kıyı tesisine ilişkin risk değerlendirmesi ve acil müdahale planı hazırlanmış ve Etraf ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanmıştır. Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme ve Kıymetlendirme Programı (DEN-İZ), 2014’ten itibaren üçer yıllık izleme programı haline getirilmiş, bu biçimdece tertipli ve data kesintisi olmadan izleme yapılmasına imkan sağlayan bütüncül bir programa dönüştürülmüştür. Tüm denizlerimizde 11 enstitü ve 3 araştırma gemisi ile 353 noktada bilimsel çalışmalar tertipli olarak yürütülmektedir. İstanbul’un Karadeniz kıyısında 11, Marmara kıyısında 28 istasyon olmak üzere toplam 39 istasyonda deniz kirliliği izleme çalışmaları sürdürülmektedir.
Deniz etrafının kirlenmesini önlemek, kirliliği azaltmak ve denetim edebilmek, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanmasını sağlamak bugüne kadar birinci öncelikli amaçlarımızdan olmuştur. Bu kapsamda denizlerimizin korunması, gelecek kuşaklarımıza daha yaşanılabilir pak bir etraf bırakmak ismine ekolojik, ekonomik ve toplumsal tesirleri bulunan müsilaj meselesinin sebeplerinin tespit edilmesi, ayrıntılı biçimde tahlil edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için tahlil tekliflerinin ortaya konması hedefiyle Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.”
Bu ortada Meclis araştırması önergesine ait görüşmelerin, TBMM Genel Heyetinin 10 Haziran Perşembe günkü oturumunda yapılması bekleniyor.