TerraNova
New member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, STK temsilcileri, muhtarlar ve kanaat başkanlarıyla buluşmak üzere Denizli’ye geldi.
Esnaf ziyaretlerinin akabinde buluşma programına katılan Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya başlatmış olduğu askeri operasyon üzerine programının sonrasındasındaki kısmında yer alan Merkezefendi Belediyesi toplu açılış merasimini iptal ederek Ankara’ya dönme sonucu aldı.
Programda Rusya’nın Ukrayna’nın Donbas bölgesine başlatmış olduğu askeri operasyonu pahalandıran Kılıçdaroğlu, “Toplantıya biraz geç katıldığımı biliyorum. Bu niçinle hepinizden özür dilerim. olağanüstü gelişmeler var. Ben de bu olağanüstü gelişmeleri izlemek zorundayım. Tarihin bana yüklediği bu biçimde bir sorumluluk var. İttifakı oluşturduğumuz, mukadderat birliği yaptığımız genel liderlerle da konuşmak zorundaydım. Avrupa’nın göbeğinde nükleer güce sahip olan bir devletin bir diğer ülkeye bir biçimiyle girmiş olması, dünyanın bunu yalnızca seyretmiş olması hepimizin dikkatle izlemesi gereken bir tablodur. Hükümeti 2019 yılından beri uyarıyorum; ‘Hükümeti bir öbür ülkeye bu kadar fazla bağımlı kılamazsınız’ diye. 2019’dan 2022’ye kadar ben söylemiş oldum ben dinledim. Kitap çıkardık ki tarihe not düşelim diye. Nükleer güce sahip bir ülke, nükleer güce sahip olmayan bir ülkeye askeri kuvvetlerini sokuyor ve bütün dünya seyrediyor. Türkiye ne yapacak? Güvenlik Tepesi toplanıyor. Akşama kadar Denizli’de olacaktım fakat bu görüşmeden daha sonrakileri iptal etmek zorunda kaldım. Ankara’ya dönmek zorundayım.” diye konuştu.
TBMM’nin ivedilikle toplanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“TBMM’yi ivedilikle toplayın. Ülkemiz açısından son derece stratejik bir sureci yaşıyoruz. O denli bir noktaya geldik ki turist göndermediği vakit perişan oluyoruz, doğal gaz göndermediği vakit perişan oluyoruz. Montrö Sözleşmesi’ne öteki ülkeler üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin de sadık kalması lazım. Montrö Antlaşması, Türkiye’nin güvenliği açısından fazlaca kıymetlidir. Ona bağlı kalmak, sadık kalmak da epeyce değerlidir. Birilerinin telkiniyle Montrö farklı uygulanmamalıdır. Bu bahiste da hükümetin dikkatini çekiyorum. Atılacak her bir yanlış adımın bize faturası ağır olur. Hoş bir ülkede yaşamak varken, birlikte yaşamak varken, bütün komşularımızla huzur ortasında yaşamak varken, bu biçimde bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu?”
Esnaf ziyaretlerinin akabinde buluşma programına katılan Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya başlatmış olduğu askeri operasyon üzerine programının sonrasındasındaki kısmında yer alan Merkezefendi Belediyesi toplu açılış merasimini iptal ederek Ankara’ya dönme sonucu aldı.
Programda Rusya’nın Ukrayna’nın Donbas bölgesine başlatmış olduğu askeri operasyonu pahalandıran Kılıçdaroğlu, “Toplantıya biraz geç katıldığımı biliyorum. Bu niçinle hepinizden özür dilerim. olağanüstü gelişmeler var. Ben de bu olağanüstü gelişmeleri izlemek zorundayım. Tarihin bana yüklediği bu biçimde bir sorumluluk var. İttifakı oluşturduğumuz, mukadderat birliği yaptığımız genel liderlerle da konuşmak zorundaydım. Avrupa’nın göbeğinde nükleer güce sahip olan bir devletin bir diğer ülkeye bir biçimiyle girmiş olması, dünyanın bunu yalnızca seyretmiş olması hepimizin dikkatle izlemesi gereken bir tablodur. Hükümeti 2019 yılından beri uyarıyorum; ‘Hükümeti bir öbür ülkeye bu kadar fazla bağımlı kılamazsınız’ diye. 2019’dan 2022’ye kadar ben söylemiş oldum ben dinledim. Kitap çıkardık ki tarihe not düşelim diye. Nükleer güce sahip bir ülke, nükleer güce sahip olmayan bir ülkeye askeri kuvvetlerini sokuyor ve bütün dünya seyrediyor. Türkiye ne yapacak? Güvenlik Tepesi toplanıyor. Akşama kadar Denizli’de olacaktım fakat bu görüşmeden daha sonrakileri iptal etmek zorunda kaldım. Ankara’ya dönmek zorundayım.” diye konuştu.
TBMM’nin ivedilikle toplanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“TBMM’yi ivedilikle toplayın. Ülkemiz açısından son derece stratejik bir sureci yaşıyoruz. O denli bir noktaya geldik ki turist göndermediği vakit perişan oluyoruz, doğal gaz göndermediği vakit perişan oluyoruz. Montrö Sözleşmesi’ne öteki ülkeler üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin de sadık kalması lazım. Montrö Antlaşması, Türkiye’nin güvenliği açısından fazlaca kıymetlidir. Ona bağlı kalmak, sadık kalmak da epeyce değerlidir. Birilerinin telkiniyle Montrö farklı uygulanmamalıdır. Bu bahiste da hükümetin dikkatini çekiyorum. Atılacak her bir yanlış adımın bize faturası ağır olur. Hoş bir ülkede yaşamak varken, birlikte yaşamak varken, bütün komşularımızla huzur ortasında yaşamak varken, bu biçimde bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu?”