VeniVidiVici
New member
Hamilelik devrindeki anne adaylarında etkin biçimde rol alan kimi hormonları hayli değerli fonksiyonları vardır. Hamilelikte artış gösterip azalabilen bu hormonları anneye ve bebeğe tesirleri neler? İşte hamilelik hormonlarının nazaranvleri…
Hamilelik periyodu boyunca gerek ruhsal gerek de fizikî manada değişikliğe yol açan hamilelik hormonları, aslına baktığımıza sağlıklı bir hamilelik periyodu için şayet olmazsa olmazlardır. Hamilelikte başrolde olan Beta-HCG, östrojen, progesteron, relaksin ve oksitosin hormonlarının ayrıca fonksiyonları vardır. Pekala hangi hormon hamilelikte ne işe fayda?
HAMİLELİK HORMONU ÇEŞİTLERİ VE VAZİFELERİ:
1- BULANTIDAN SORUMLU “HCG HORMONU”
Bebek sahibi olmak isteyen bayanların görmeyi dört gözle bekledikleri hormondur. Bir nevi gebe kalındığını müjdeleyen hormon olarak da bilinir. Hamilelik kuşkusuyla kanda ya da idrarda yapılan testte mevcut olması ile mutlaklaşır. Döllenen yumurtayı çevreler. Hamileliğin rahme yerleşmesinden daha sonra kanda kıymeti giderek artmakla birlikte bu kıymet en çok hamileliğin 10. haftasında olmaktadır.
Birinci 3 aydan daha sonra, HCG hormonu bedellerinin azalmasıyla birlikte mide bulantıları da azalmaktadır.
2- HAMİLELİĞİN DEVAMINI SAĞLAYAN “ÖSTROJEN HORMONU”
Göğüslerde büyüme, adet döngülerinde değişme, bebek taşımada ve emzirmede kıymetli fonksiyonu olan östrojen hormonu birinci üç aydan daha sonra kat ve kat artmaktadır. Bu artış, yardımıyla rahimdeki kaslarla göğüslerdeki süt kanallarının büyümesi ve rahme kâfi kan gitmesi gerçekleşir. Hamileliğin son evrelerinde yüksek östrojen ve progesterondaki düşüş sebebiyle doğum başlayabilmektedir.
Östrojen hormonu, cilde rengini veren pigment hususunun de artmasına niye olur. Göğüs uçlarının yoğunlaşmasında tesirlidir. Artan östrojen ile birlikte cinsel istekte daha epeyce artar.
3- YUMURTLAMADA TESİRİ BÜYÜK OLAN “PROGESTERON”
Yumurtlamadan daha sonrasında artışa çıkan progesteronun temel nazaranvi; döllenen yumurtayı ortasında tutacak olan rahim içi dokusunun yerinde sabit kılmak. Bu bakılırsavi östrojen hormonuyla birlikte yaparlar. Progesteron, hem de hamileliğin son ana kadar devam etmesini sağlayan hormondur.
Bedenin geneliyle rahatlamasını sağlayan bu hormonun kaslarda yavaşlaması kimi rahatsızlıkları birlikteinde getirir. Sindirim sistemindeki kasların yavaşlaması kararında kabızlık, böbreklerde büyümeye sebep olduğu için daha fazlaca idrara çıkma muhtaçlığı hissedilirken deveran yavaşlayınca da bacaklarda ve vajinada varisler oluşabiliyor.
4- GÖĞÜSTEN SÜT GELMESİNİ SAĞLAYAN “OKSİTOSİN”
Doğumun gerçekleşmesini sağlayan hormondur. Ayrıyeten emzirirken sütün gelmesini sağlayan hormondur. Bebeğin her göğüs emişinde oksitosin salgılanır.
Aşk, zevk alma hissi, memnunluk, annelik üzere hislerin oluşmasında tesirlidir. Aşk hormonu ve annelik hormonu olarak da bilinir.
5- BEBEĞİN ÇATIDAN GEÇMESİNİ SAĞLAYAN “RELAKSİN HORMONU”
Hamileliğin birinci devirlerinde yeni kan damarlarının oluşumunda tesirlidir. Çatı kemiği bölgesindeki eklemin gevşemesini sağlıyor. bu biçimdelikle bebek doğumda pelvisten daha kolay çıkıyor.
Hamilelik periyodu boyunca gerek ruhsal gerek de fizikî manada değişikliğe yol açan hamilelik hormonları, aslına baktığımıza sağlıklı bir hamilelik periyodu için şayet olmazsa olmazlardır. Hamilelikte başrolde olan Beta-HCG, östrojen, progesteron, relaksin ve oksitosin hormonlarının ayrıca fonksiyonları vardır. Pekala hangi hormon hamilelikte ne işe fayda?
HAMİLELİK HORMONU ÇEŞİTLERİ VE VAZİFELERİ:
1- BULANTIDAN SORUMLU “HCG HORMONU”
Bebek sahibi olmak isteyen bayanların görmeyi dört gözle bekledikleri hormondur. Bir nevi gebe kalındığını müjdeleyen hormon olarak da bilinir. Hamilelik kuşkusuyla kanda ya da idrarda yapılan testte mevcut olması ile mutlaklaşır. Döllenen yumurtayı çevreler. Hamileliğin rahme yerleşmesinden daha sonra kanda kıymeti giderek artmakla birlikte bu kıymet en çok hamileliğin 10. haftasında olmaktadır.
Birinci 3 aydan daha sonra, HCG hormonu bedellerinin azalmasıyla birlikte mide bulantıları da azalmaktadır.
2- HAMİLELİĞİN DEVAMINI SAĞLAYAN “ÖSTROJEN HORMONU”
Göğüslerde büyüme, adet döngülerinde değişme, bebek taşımada ve emzirmede kıymetli fonksiyonu olan östrojen hormonu birinci üç aydan daha sonra kat ve kat artmaktadır. Bu artış, yardımıyla rahimdeki kaslarla göğüslerdeki süt kanallarının büyümesi ve rahme kâfi kan gitmesi gerçekleşir. Hamileliğin son evrelerinde yüksek östrojen ve progesterondaki düşüş sebebiyle doğum başlayabilmektedir.
Östrojen hormonu, cilde rengini veren pigment hususunun de artmasına niye olur. Göğüs uçlarının yoğunlaşmasında tesirlidir. Artan östrojen ile birlikte cinsel istekte daha epeyce artar.
3- YUMURTLAMADA TESİRİ BÜYÜK OLAN “PROGESTERON”
Yumurtlamadan daha sonrasında artışa çıkan progesteronun temel nazaranvi; döllenen yumurtayı ortasında tutacak olan rahim içi dokusunun yerinde sabit kılmak. Bu bakılırsavi östrojen hormonuyla birlikte yaparlar. Progesteron, hem de hamileliğin son ana kadar devam etmesini sağlayan hormondur.
Bedenin geneliyle rahatlamasını sağlayan bu hormonun kaslarda yavaşlaması kimi rahatsızlıkları birlikteinde getirir. Sindirim sistemindeki kasların yavaşlaması kararında kabızlık, böbreklerde büyümeye sebep olduğu için daha fazlaca idrara çıkma muhtaçlığı hissedilirken deveran yavaşlayınca da bacaklarda ve vajinada varisler oluşabiliyor.
4- GÖĞÜSTEN SÜT GELMESİNİ SAĞLAYAN “OKSİTOSİN”
Doğumun gerçekleşmesini sağlayan hormondur. Ayrıyeten emzirirken sütün gelmesini sağlayan hormondur. Bebeğin her göğüs emişinde oksitosin salgılanır.
Aşk, zevk alma hissi, memnunluk, annelik üzere hislerin oluşmasında tesirlidir. Aşk hormonu ve annelik hormonu olarak da bilinir.
5- BEBEĞİN ÇATIDAN GEÇMESİNİ SAĞLAYAN “RELAKSİN HORMONU”
Hamileliğin birinci devirlerinde yeni kan damarlarının oluşumunda tesirlidir. Çatı kemiği bölgesindeki eklemin gevşemesini sağlıyor. bu biçimdelikle bebek doğumda pelvisten daha kolay çıkıyor.