TerraNova
New member
Partisinin İzmir Vilayet Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen DÜZGÜN Parti Küme Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, gündeme ait açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı.
Yeni eğitim yılının sancılı başladığını söyleyen Dervişoğlu, şu biçimde konuştu:
“Birtakım eksiklikler ve yetersizlikler var. Öğretmen açığı bunların başında geliyor. 26 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı, bir yurt içi seyahatinde kendisine öğretmen açığı olduğu istikametindeki teklif iletildiğinde, açık olmadığını söylemişti. halbuki Sayıştay raporuna bakılırsa 450 bin, MEB’in açıklamasına göre de 107 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. 35 bin öğretmen ataması yapıldı. Bu açığın vakit kaybetmeden kapatılmasını bekliyoruz. Fiyatlı öğretmenlerin takıma alınması talebini de yenidenlıyoruz. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 500 bine yaklaşırken Türkiye hala senede 40 bin öğretmen yetiştiriyor. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın plansızlığı yüzünden de sancı giderek büyüyor.
Zelzele felaketi geçirmiştik. Birtakım okullarımızda eğitime devam edilemiyor. Bu okullar öbür yere taşınarak eğitimin devam etmesi çalışmaları sürüyor. Güzelbahçe’de 60. Yıl Anadolu Lisesi binası kullanılamaz durumda. Öbür bir yere taşındı. Öğrenci velileri ve öğretmenlerle temaslarda bulundum. Ödenek sorunu yaşadıkları için taşınma sürecini bile hakikat yapamıyorlar. Yük, veli ve öğrencilerin sırtına kalmış. Gözlerimle gördüm. Öğrenciler sıra taşıyor. Öğrencileri eğitim yapacakları okulda bu duruma düşüren zihniyetin kendisini gözden geçirmesini temenni ediyorum.”
İzmirli depremzedelerin, çiftçinin ve üreticinin sıkıntılarına değinen Dervişoğlu şöyleki devam etti:
“Ağır, orta hasarlı ve yıkılan binalar var. Belirsizlik devam ediyor. Ziyana uğramış vatandaşlarımızın problemlerin nasıl çözüleceğine dair önemli açıklamalar bekliyoruz. Emsalden kaynaklı sıkıntılar var. Depremzedeler dernekler kuruyorlar lakin ne dokunaklıdır ki resmi bir muhatap bulamıyorlar. Bu sorunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızı tabir ediyorum. Kentsel dönüşümün ranta dönüşme uğraşının sürdürülmesi noktasındaki itirazımızdan vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyorum.
Torbalı’da, Menderes ve Selçuk’ta çeşitli temaslarda bulundum. Girdi maliyetlerinin çok yükselmesi lakin eser meblağlarının yerinde sayması niçiniyle çiftçimiz sıkıntı durumda. Yem meblağları yükselirken süt fiyatlarında artış olamamış. Çiftçilikten vazgeçme eğilimine şahit oldum. Zerzevat üreticileri, meblağların tüccarların vicdanına bırakılmasından mustarip. Bilhassa domates üreticileri Torbalı’da mamüllerini kaldırmadan tarlasını sürmüş. Biz, onların bu yılı nasıl geçireceğini bir yara olarak hissediyorsak hükümetin de birebir acıyı, ıstırabı hissederek sıkıntılara deva aramak mecburiyetinde olduğunu hatırlatıyorum. Esnaf perişan durumda. Kredi borçları, haciz ve icralarla boğuşuyorlar. Türkiye güya güllük gülistanlık bir ülkeymiş üzere tanım ediliyor. İktidar, yapması gereken işlere bakmalı.”
İzmir’in trafik sıkıntısının çözülmesi için önemli adımlar atılması gerektiğini lisana getiren Dervişoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Hem merkezi idare tıpkı vakitte mahallî idarenin uyum ortasında bu sorunu çözme yolunda adım atmasını beklemekteyiz. Torbalı’nın Pamukyazı mahallesinde kıymetli bir sorun var. Köyün muhtarı ve yaşayanlarla toplantı yaptık. Görüşmelerin kararında da önemli bir problemle karşı karşıya bulunduklarını gördük. Orada bir kavşak yapılmış. Güya mühendisler burada ‘trafik akışını nasıl sağlarız’ yerine ‘kaza nasıl yapılır’ diye çalışma yapmış üzere. İki sefer o kavşaktan döndüm, her ikisinde de kaza olma ihtimali kendini hissettirdi. Yol çalışması da yapılmış. Mahalle ortadan ikiye bölünmüş. Ne bir üst geçit ne alt geçit ne de yaya geçidi var. Ölümlü trafik kazaları oluyor. Sorunun tahlilini yetkililerden talep ediyorum.”
“Millet İttifakı’nın ruhu yaşamaktadır”
UYGUN Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı’nın, “Kemal Beyefendi (Kemal Kılıçdaroğlu) son devirde daima tekil konuşuyor” açıklaması üzerinden Millet İttifakı ile ilgili yapılan yorumlara değinen Dervişoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’ndan farklı bir yanı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yle Millet İttifakı’nı kurarken her iki ittifakı da bir protokole bağlamıştık. Her ittifakın kendi ortasında oluşmuş kaideleri var. Sayın Paçacı’nın açıklamasının bir bardak suda fırtına koparacak değerde olduğunu düşünmüyorum. Millet İttifakı’nın ruhunu yaşatmamızı millet istiyor. Bu isteği karşılamakla mükellefiz. Millet İttifakı kolay değildir. Milletin talebiyle oluşmuştur. Kısır tartışmalarla bozulmasını beklemek abesle iştigal olur. Havuz medyasındaki yorumcular, Millet İttifakı’nda sıkıntılar varmış üzere sunuyorlar. İzmir’de Büyükşehir Belediye Liderimiz bir açıklamada bulunmuştu. ‘Sandıklar açıldığı andan itibaren fiilen bitmişti’ diye. O ittifakın ruhu yaşamaktadır. Millet bizden ittifakı sürdürmemizi istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’yle görüş ayrılıklarımız olabilir. Bu Millet İttifakı’na ziyan vermez. Sayın Tunç Soyer söylemiş oldu. Ben pelikanların bile belediye başkanıyım” diye. Vatandaşlarımız, pelikanlardan daha fazla ilgi görme talebini güncelliyor.
İzmir hem nüfusu hem sıkıntıları büyük olan bir kent. Vatandaş olarak merkezi idareyle lokal idare içinde ahenk olması beklentimiz var. Hükümetin, İzmir’le rekabet etmek üzere, İzmir’in iradesiyle rekabet etmek üzere bir sorunu var. Hükümete bu sorunu aşmasını öneriyorum. İzmir halkının iradesiyle rekabet etmek, İzmir halkıyla inatlaşmak bu iktidara yarar getirmeyecektir. “
Yeni eğitim yılının sancılı başladığını söyleyen Dervişoğlu, şu biçimde konuştu:
“Birtakım eksiklikler ve yetersizlikler var. Öğretmen açığı bunların başında geliyor. 26 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı, bir yurt içi seyahatinde kendisine öğretmen açığı olduğu istikametindeki teklif iletildiğinde, açık olmadığını söylemişti. halbuki Sayıştay raporuna bakılırsa 450 bin, MEB’in açıklamasına göre de 107 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. 35 bin öğretmen ataması yapıldı. Bu açığın vakit kaybetmeden kapatılmasını bekliyoruz. Fiyatlı öğretmenlerin takıma alınması talebini de yenidenlıyoruz. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 500 bine yaklaşırken Türkiye hala senede 40 bin öğretmen yetiştiriyor. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın plansızlığı yüzünden de sancı giderek büyüyor.
Zelzele felaketi geçirmiştik. Birtakım okullarımızda eğitime devam edilemiyor. Bu okullar öbür yere taşınarak eğitimin devam etmesi çalışmaları sürüyor. Güzelbahçe’de 60. Yıl Anadolu Lisesi binası kullanılamaz durumda. Öbür bir yere taşındı. Öğrenci velileri ve öğretmenlerle temaslarda bulundum. Ödenek sorunu yaşadıkları için taşınma sürecini bile hakikat yapamıyorlar. Yük, veli ve öğrencilerin sırtına kalmış. Gözlerimle gördüm. Öğrenciler sıra taşıyor. Öğrencileri eğitim yapacakları okulda bu duruma düşüren zihniyetin kendisini gözden geçirmesini temenni ediyorum.”
İzmirli depremzedelerin, çiftçinin ve üreticinin sıkıntılarına değinen Dervişoğlu şöyleki devam etti:
“Ağır, orta hasarlı ve yıkılan binalar var. Belirsizlik devam ediyor. Ziyana uğramış vatandaşlarımızın problemlerin nasıl çözüleceğine dair önemli açıklamalar bekliyoruz. Emsalden kaynaklı sıkıntılar var. Depremzedeler dernekler kuruyorlar lakin ne dokunaklıdır ki resmi bir muhatap bulamıyorlar. Bu sorunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızı tabir ediyorum. Kentsel dönüşümün ranta dönüşme uğraşının sürdürülmesi noktasındaki itirazımızdan vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyorum.
Torbalı’da, Menderes ve Selçuk’ta çeşitli temaslarda bulundum. Girdi maliyetlerinin çok yükselmesi lakin eser meblağlarının yerinde sayması niçiniyle çiftçimiz sıkıntı durumda. Yem meblağları yükselirken süt fiyatlarında artış olamamış. Çiftçilikten vazgeçme eğilimine şahit oldum. Zerzevat üreticileri, meblağların tüccarların vicdanına bırakılmasından mustarip. Bilhassa domates üreticileri Torbalı’da mamüllerini kaldırmadan tarlasını sürmüş. Biz, onların bu yılı nasıl geçireceğini bir yara olarak hissediyorsak hükümetin de birebir acıyı, ıstırabı hissederek sıkıntılara deva aramak mecburiyetinde olduğunu hatırlatıyorum. Esnaf perişan durumda. Kredi borçları, haciz ve icralarla boğuşuyorlar. Türkiye güya güllük gülistanlık bir ülkeymiş üzere tanım ediliyor. İktidar, yapması gereken işlere bakmalı.”
İzmir’in trafik sıkıntısının çözülmesi için önemli adımlar atılması gerektiğini lisana getiren Dervişoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Hem merkezi idare tıpkı vakitte mahallî idarenin uyum ortasında bu sorunu çözme yolunda adım atmasını beklemekteyiz. Torbalı’nın Pamukyazı mahallesinde kıymetli bir sorun var. Köyün muhtarı ve yaşayanlarla toplantı yaptık. Görüşmelerin kararında da önemli bir problemle karşı karşıya bulunduklarını gördük. Orada bir kavşak yapılmış. Güya mühendisler burada ‘trafik akışını nasıl sağlarız’ yerine ‘kaza nasıl yapılır’ diye çalışma yapmış üzere. İki sefer o kavşaktan döndüm, her ikisinde de kaza olma ihtimali kendini hissettirdi. Yol çalışması da yapılmış. Mahalle ortadan ikiye bölünmüş. Ne bir üst geçit ne alt geçit ne de yaya geçidi var. Ölümlü trafik kazaları oluyor. Sorunun tahlilini yetkililerden talep ediyorum.”
“Millet İttifakı’nın ruhu yaşamaktadır”
UYGUN Parti Genel Lider Yardımcısı Cihan Paçacı’nın, “Kemal Beyefendi (Kemal Kılıçdaroğlu) son devirde daima tekil konuşuyor” açıklaması üzerinden Millet İttifakı ile ilgili yapılan yorumlara değinen Dervişoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’ndan farklı bir yanı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yle Millet İttifakı’nı kurarken her iki ittifakı da bir protokole bağlamıştık. Her ittifakın kendi ortasında oluşmuş kaideleri var. Sayın Paçacı’nın açıklamasının bir bardak suda fırtına koparacak değerde olduğunu düşünmüyorum. Millet İttifakı’nın ruhunu yaşatmamızı millet istiyor. Bu isteği karşılamakla mükellefiz. Millet İttifakı kolay değildir. Milletin talebiyle oluşmuştur. Kısır tartışmalarla bozulmasını beklemek abesle iştigal olur. Havuz medyasındaki yorumcular, Millet İttifakı’nda sıkıntılar varmış üzere sunuyorlar. İzmir’de Büyükşehir Belediye Liderimiz bir açıklamada bulunmuştu. ‘Sandıklar açıldığı andan itibaren fiilen bitmişti’ diye. O ittifakın ruhu yaşamaktadır. Millet bizden ittifakı sürdürmemizi istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’yle görüş ayrılıklarımız olabilir. Bu Millet İttifakı’na ziyan vermez. Sayın Tunç Soyer söylemiş oldu. Ben pelikanların bile belediye başkanıyım” diye. Vatandaşlarımız, pelikanlardan daha fazla ilgi görme talebini güncelliyor.
İzmir hem nüfusu hem sıkıntıları büyük olan bir kent. Vatandaş olarak merkezi idareyle lokal idare içinde ahenk olması beklentimiz var. Hükümetin, İzmir’le rekabet etmek üzere, İzmir’in iradesiyle rekabet etmek üzere bir sorunu var. Hükümete bu sorunu aşmasını öneriyorum. İzmir halkının iradesiyle rekabet etmek, İzmir halkıyla inatlaşmak bu iktidara yarar getirmeyecektir. “