TerraNova
New member
YETERLİ Parti Küme Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın ve ülkenin en değerli probleminin güvensizlik olduğunu, iktidar partisinin kendisine oy verenleri muteber, itiraz edenleri hain ilan etme gafletine düştüğünü söylemiş oldu.
AK Parti’nin 20 Aralık günü “millete palavra dediğini” söyleyen Dervişoğlu, “Merkez Bankası rezervlerinden, kamu bankaları üzerinden yüklü ölçüde döviz satarak, bir kere daha millet hazinesine, beytülmale el uzatmıştır. Üstelik, bu biçimde bir satış yapıldı mı diye soranlara, ‘Kesinlikle yapılmadı’ diye karşılık verilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanı televizyon ekranından, ‘Asla müdahale etmedik’ diyerek, palavrada ısrar etmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Dervişoğlu, Merkez Bankası’nın faizleri 100 baz puan indireceğinin bir gün evvel Hazine ve Maliye Bakanının kardeşinden duyulduğunu vurgulayarak, “Bu sızıntıyla kim bilir kimler ne paralar kazandı. Sizin gözleriniz ışıldamasın da bizim gözlerimiz mi ışıldasın? 20 Aralık akşamına kadar, doların yükselişini izleyip, o akşam devletin tüm imkanlarıyla müdahale edip, faturayı da milletin üzerine yıkıp, kim bilir kimlere ne milyarlar kazandırdınız. Sizin gözleriniz ışıldamasın da benim gözlerim mi ışıldasın?” tabirini kullandı.
Dünya üzerinde, “faizi indirerek yükselten öbür bir ülke ya da iktidar” olmadığını belirten Dervişoğlu, “Faizi indiriyorum diyerek milletimize ağır bir fatura çıkardınız. Fakat gerçek ortada, faizler iktidarınız periyodunda hiç olmadığı kadar yükseldi.” kelamlarını sarf etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişe reaksiyon
Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişi eleştirerek, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı öteki bir şey söylüyor, bakanı öteki bir şey söylüyor, bir diğer bakanı da oyuna girip saçma sapan savlarla kamuoyunu meşgul edecek düğmeye basıyor. Bu tezgahlardan Türk milleti yorulmuştur. Millet iradesi her şeyin üzerindedir. Ve siyaset tarihimiz, o iradeyi yok sayanların acıklı sonlarıyla doludur. Memleketi yakarken, İstanbul sineması seyretmeye kalkmayın. Terörist arıyorsanız, müfettişleri değil, savcıları harekete geçirin.”
Dolar kurunun geldiği noktayı pahalandıran Dervişoğlu, “Doları düşüreceğiz kelamını verdiğiniz ve milletimizden yetkiyi aldığınızda dolar kuru 4,69’du. İktidarınız devrinde rekor üstüne rekor kırdı. Bugün itibariyle geldiği nokta 13 civarındadır. Buna karşın, utanmadan sıkılmadan ‘doları düşürdük’ diyerek siyasi propaganda devşirmeye çalışan bir iktidarla yüz yüzeyiz.” diye konuştu.
En kısa vakitte erken seçime gidilmesi davetinde bulunan Dervişoğlu, milletin iradesine teslim olunmasını istedi.
“Yapacak işi olmayan jurnalcilik yapar”
Dervişoğlu, gazetecilerin gündeme ait sorularını da yanıtladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “döviz gidiyor diyene dava açın” istikametindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Dervişoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Önce kardeşini şikayet etsin. Kardeşi, çabucak hemen faizin düşürüleceği belirli değilken bu bilgiyi dışarıya sızdırmak suretiyle kim bilir kimlerin milyarlar kazanmasına sebep olmuştur. Bu büyük bir hatadır. O bahisle ilgili çabucak hemen atılmış adım olmadığını görüyoruz. Bu hükümet artık milleti jurnallemeye başlamıştır. Yapacak işi olmayan jurnalcilik yapar. Altını çizerek söylüyorum, sıkıntıları çözmek yerine sorumluları jurnal etmeye başlamışlardır. Jurnalciliğin sonu bunların hepsini yargılanmaya gdolayır.”
Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişin sorulması üzerine de “Terörle çaba mülkiye müfettişleri ile yapılmaz, terörle çaba savcılıklar ve onların buyruğunda olan asayiş kuvvetleri tarafınca yapılır. Bu fazlaca büyük bir ciddiyetsizliktir. Türkiye yangın yerine dönmüştür, İstanbul Belediyesi üzerinden algı oluşturmak ve onu yönetmeye kalkışmaktadırlar. Devlet açısından da son derece ıstırap verici durumdur. Taşların yerinden oynadığını göstermektedir. Kimi sistemlerin devleti yönetenler tarafınca sarmala alındığına delalet etmektedir. Bunlar çok mahsurlu şeylerdir.” görüşünü paylaştı.
Türkiye’de, şayet hatalı var ise cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Suçlular şayet makamlarda bulunuyorlarsa nazaranvlerinden de alınmalıdır ancak buradaki keyfiliğe müsaade verilmemeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli’ye yanıt verdi
Dervişoğlu, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmediği yolundaki tenkidine de şu cevabı verdi:
“Biz de Adalet ve Kalkınma Partisinin cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu bilmiyoruz. AK Parti tarafınca yapılmış rastgele bir açıklama bugüne kadar mevcut değil. Sayın Devlet Bahçeli, kendi partisinden bir cumhurbaşkanı adayı çıkmayınca, görülen ve anlaşılan odur ki öbür partilerin adaylarını belirleme çabası ortasındadır. Bunu iktidar partisine yapabilir lakin Millet İttifakı’na yapamaz.
Seçim öncesinde aday olması mümkün şahıslar içinde bir rekabet yaratarak, bundan siyaseten beslenmeyi düşünüyorlar. ‘Atı alan Üsküdar’ı geçecek’ çeşidinden bir beklentiye sahiplerse unutmasınlar ki artık ÂLÂ Parti vardır. YETERLİ Parti’ye de artık tüzükte yazan ismiyle hitap etmesini beklemek bir haktır. DÜZGÜN Parti, ipini diğerinin eline verip daha sonra da özür dileyen bir siyasi kurum olmaktan fazla millete hizmet seyahatini sürdüren, Türkiye’ye umut olmuş siyasi kurumdur.”
AK Parti’nin 20 Aralık günü “millete palavra dediğini” söyleyen Dervişoğlu, “Merkez Bankası rezervlerinden, kamu bankaları üzerinden yüklü ölçüde döviz satarak, bir kere daha millet hazinesine, beytülmale el uzatmıştır. Üstelik, bu biçimde bir satış yapıldı mı diye soranlara, ‘Kesinlikle yapılmadı’ diye karşılık verilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanı televizyon ekranından, ‘Asla müdahale etmedik’ diyerek, palavrada ısrar etmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Dervişoğlu, Merkez Bankası’nın faizleri 100 baz puan indireceğinin bir gün evvel Hazine ve Maliye Bakanının kardeşinden duyulduğunu vurgulayarak, “Bu sızıntıyla kim bilir kimler ne paralar kazandı. Sizin gözleriniz ışıldamasın da bizim gözlerimiz mi ışıldasın? 20 Aralık akşamına kadar, doların yükselişini izleyip, o akşam devletin tüm imkanlarıyla müdahale edip, faturayı da milletin üzerine yıkıp, kim bilir kimlere ne milyarlar kazandırdınız. Sizin gözleriniz ışıldamasın da benim gözlerim mi ışıldasın?” tabirini kullandı.
Dünya üzerinde, “faizi indirerek yükselten öbür bir ülke ya da iktidar” olmadığını belirten Dervişoğlu, “Faizi indiriyorum diyerek milletimize ağır bir fatura çıkardınız. Fakat gerçek ortada, faizler iktidarınız periyodunda hiç olmadığı kadar yükseldi.” kelamlarını sarf etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişe reaksiyon
Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişi eleştirerek, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı öteki bir şey söylüyor, bakanı öteki bir şey söylüyor, bir diğer bakanı da oyuna girip saçma sapan savlarla kamuoyunu meşgul edecek düğmeye basıyor. Bu tezgahlardan Türk milleti yorulmuştur. Millet iradesi her şeyin üzerindedir. Ve siyaset tarihimiz, o iradeyi yok sayanların acıklı sonlarıyla doludur. Memleketi yakarken, İstanbul sineması seyretmeye kalkmayın. Terörist arıyorsanız, müfettişleri değil, savcıları harekete geçirin.”
Dolar kurunun geldiği noktayı pahalandıran Dervişoğlu, “Doları düşüreceğiz kelamını verdiğiniz ve milletimizden yetkiyi aldığınızda dolar kuru 4,69’du. İktidarınız devrinde rekor üstüne rekor kırdı. Bugün itibariyle geldiği nokta 13 civarındadır. Buna karşın, utanmadan sıkılmadan ‘doları düşürdük’ diyerek siyasi propaganda devşirmeye çalışan bir iktidarla yüz yüzeyiz.” diye konuştu.
En kısa vakitte erken seçime gidilmesi davetinde bulunan Dervişoğlu, milletin iradesine teslim olunmasını istedi.
“Yapacak işi olmayan jurnalcilik yapar”
Dervişoğlu, gazetecilerin gündeme ait sorularını da yanıtladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “döviz gidiyor diyene dava açın” istikametindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Dervişoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Önce kardeşini şikayet etsin. Kardeşi, çabucak hemen faizin düşürüleceği belirli değilken bu bilgiyi dışarıya sızdırmak suretiyle kim bilir kimlerin milyarlar kazanmasına sebep olmuştur. Bu büyük bir hatadır. O bahisle ilgili çabucak hemen atılmış adım olmadığını görüyoruz. Bu hükümet artık milleti jurnallemeye başlamıştır. Yapacak işi olmayan jurnalcilik yapar. Altını çizerek söylüyorum, sıkıntıları çözmek yerine sorumluları jurnal etmeye başlamışlardır. Jurnalciliğin sonu bunların hepsini yargılanmaya gdolayır.”
Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlatılan teftişin sorulması üzerine de “Terörle çaba mülkiye müfettişleri ile yapılmaz, terörle çaba savcılıklar ve onların buyruğunda olan asayiş kuvvetleri tarafınca yapılır. Bu fazlaca büyük bir ciddiyetsizliktir. Türkiye yangın yerine dönmüştür, İstanbul Belediyesi üzerinden algı oluşturmak ve onu yönetmeye kalkışmaktadırlar. Devlet açısından da son derece ıstırap verici durumdur. Taşların yerinden oynadığını göstermektedir. Kimi sistemlerin devleti yönetenler tarafınca sarmala alındığına delalet etmektedir. Bunlar çok mahsurlu şeylerdir.” görüşünü paylaştı.
Türkiye’de, şayet hatalı var ise cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Suçlular şayet makamlarda bulunuyorlarsa nazaranvlerinden de alınmalıdır ancak buradaki keyfiliğe müsaade verilmemeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli’ye yanıt verdi
Dervişoğlu, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmediği yolundaki tenkidine de şu cevabı verdi:
“Biz de Adalet ve Kalkınma Partisinin cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu bilmiyoruz. AK Parti tarafınca yapılmış rastgele bir açıklama bugüne kadar mevcut değil. Sayın Devlet Bahçeli, kendi partisinden bir cumhurbaşkanı adayı çıkmayınca, görülen ve anlaşılan odur ki öbür partilerin adaylarını belirleme çabası ortasındadır. Bunu iktidar partisine yapabilir lakin Millet İttifakı’na yapamaz.
Seçim öncesinde aday olması mümkün şahıslar içinde bir rekabet yaratarak, bundan siyaseten beslenmeyi düşünüyorlar. ‘Atı alan Üsküdar’ı geçecek’ çeşidinden bir beklentiye sahiplerse unutmasınlar ki artık ÂLÂ Parti vardır. YETERLİ Parti’ye de artık tüzükte yazan ismiyle hitap etmesini beklemek bir haktır. DÜZGÜN Parti, ipini diğerinin eline verip daha sonra da özür dileyen bir siyasi kurum olmaktan fazla millete hizmet seyahatini sürdüren, Türkiye’ye umut olmuş siyasi kurumdur.”