TerraNova
New member
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, CHP’nin hukukçu milletvekilleriyle birlikte TBMM’de, CHP’nin 189 unsurluk Yargı Paketi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. görüşmede Özgür Özel ve Anayasa Kurulu CHP Sözcüsü, İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu açıklama yaptı.
Özgür Özel, şunları söylemiş oldu:
“Bir paketimizin hazırlığı kamuoyunun malumuydu. Bizim kıymet verdiğimiz konu, katılımcılık. Hukukla ilgili düzenleme yapılıyorsa, bu bahiste hukuk alanının tüm paydaşlarının kelamının dinlenmesi gerekiyor. ‘Biz bu bahiste iki parti birbirimizle anlaştık, noktası virgülüne dokunmayız, ismine da ıslahat deriz’ demekle ıslahat olmuyor. aslına bakarsan sistem ıslahata muhtaçsa, makus demektir. Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarının 19. gününde değil ve kendilerindilk evvelki Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu değil, Adalet Bakanı da Sayın Kaboğlu ya da milletvekillerimizden bir tanesi değildi.
yıllardır hukuk ıslahatı yapan AK Parti, her reformuyla aslında bir ıslahata muhtaç bir hukuk sisteminin olduğunu vurguluyor, ancak daha sonra, ‘biz düzelteceğiz’ diyor. Hukuka itimat, yüzde 20’ler düzeyine kadar geriledi. Daha da trajik olanı, bir ankette yargıçlar ve savcılara sorulan soruda ‘birinci derecede yakınınızın ya da sizin adliyeye işiniz düştüğünde, adaletin tecelli edeceğine inancınız’ sorusuna, yüzde 23 oranında ‘inanıyorum’ yanıtını veriyorsa, oturulup düşünülmesi gerekir. Geçen haftaki Soma’daki karar eksiklikten çıkmadı. Vereceğim bir sembolik kanun teklifinde ‘olası kast’ unsurunun çıkarılmasını önereceğim, niçini de kullanılamayacağı anlaşılmaktadır. Tabi ironi yapıyoruz.”
“Samimilerse birlikte görüşülmesi gerekiyor”
AK Parti’nin 27 unsurluk teklifiyle meşakkatlerin çözülemeyeceğini söyleyen Özel, şu biçimde konuştu:
“Karşınızda bulunan heyet ve hukukçular, tam 189 unsurluk paketi hazırladı. Sayın Genel Liderimizin onayı ve incelemelerinden daha sonra Meclis’e teslim etmiş durumdayız. Yarın AK Parti 27 unsurluk kelamda hukuk ıslahatı görüşülürken ‘samimi misiniz’ sorusunun da karşılığı verilecek. Zira önlerinde 189 unsurluk değişiklik önerisi var, samimilerse kanun tekliflerinin birleştirilmesi ve bir arada görüşülmesi gerekiyor
Yapan muhalefet’ diyorsunuz ya biz buradayız, samimiyseniz gelin CHP’nin verdiği bu kanun teklifinin gerisinde durun. Mafya-siyaset-medya ilgileri bu kadar ortaya saçılmışken, herkes ‘aradığınız savcıya ulaşılamıyor’ sesini duyup uykusu kaçıyorken, Adalet Bakanı’na da fiilen ulaşılıp zihnen ulaşılamıyorken, yani Adalet Bakanı da ‘bu biçimde düşünüyormuş’ söylentileri varken lakin fiiliyatta Adalet Bakanı’nın edilgen tutumu bu ülkeye bunları çektiriyorken, biz buradayız. ‘Reform o denli olmaz bu biçimde olur’ demek için değil, niyetiniz var ise ıslahatı bir arada yapalım. Bizim geçmiş 19 yıllık pratiğimizden umudumuz yok fakat toplumsal demokratlar en güzeli için müspet emek verme noktasındalar.”
Kaboğlu: Strateji evrakı ve aksiyon planıyla paralellik bulunuyor
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da paket hakkında bilgi verdi. Anayasa hukukçusu olan Kaboğlu, 20 başka örgüt ve 65 uzmanın iştirakiyle paketi hazırladıklarını söyleyerek, şöyleki konuştu:
“Bizim yaptığımız çalışma aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yürüttüğü çalışmalardan tümüyle başka bir çalışma değil. Biz çabucak demokratik anayasa gayelerimiz doğrultusunda birfazlaca çalışma yapmış olsak da bilhassa Yargı Islahatı Strateji Belgesi’nin açıklanması ve İnsan Hakları Hareket Planı açıklanması ile bizim yaptığımız çalışmalar içinde örtüşme olmasa da emel ve maksat tarafında paralellik bulunmaktadır. Yargı Islahatı Strateji Dokümanı, itirafları da birlikteinde getirmekteydi. Zira 18 yıllık iktidarın ‘insan hakkı ihlalleri vardır, adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir ıslahat çalışmalarına başlayacağız’ halindeki metni, ‘biz Anayasa’da öngörülen adil yargılanma hakkını gerçekleştiremedik’ itirafıydı. Burada sıralanan biroldukca konu aslında Anayasa var olduğu biçimde, Anayasa kararlarının uygulanmadığının birer itirafıydı. 9 maksat, 50 amaç ve 393 faaliyet içeren bir doküman kelam konusu İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda. Bunlar içinde ‘yargıya inancın artırılması, azap ve berbat muamelenin yasaklanması ve sağlıklı ve yaşanılabilir etrafın korunması’ üzere biroldukça gaye ve gaye sıralanıyor olmakla bir arada esasen ‘sağlıklı ve yaşanılabilir çevre’ aslına bakarsan Anayasa’nın garantisi altındadır lakin Kanal İstanbul’a kadar Türkiye’yi yağmalayan projelerin Anayasa’ya ters olduğunu söylemeye bile gerek yok…
Dilek ederlerse, zira biz parti olarak en başta bu biçimde bir çalışmaya katmak istedik, açıkça davet gönderdik, yasama çalışmasını uzlaşmacı kültürle, müzakereci demokrasi ruhuyla yürütebiliriz. Zira emel burada iktidar ve muhalefet partileri içindeki uğraş değil, bu kadar yakıcı hususta Türkiye’nin önünün açılmasıdır. Yoksa daha hayli Soma cinayetleri ve kitlesel cinayetlerle, çete-mafya-siyaset üçgeniyle bunların daima devlet yapısını, hukuk devletini aşındırıcı, öğütücü süreçlerle karşılaşabiliriz. Biz muhalefet onlar iktidar diye ayrım kelam konusu değil. bir arada yapalım. Hukuk devleti gayesinde bir arada yapalım. Ortak çalışma yürütemezsek bir gün bakarız hukuk devleti gayreti ismine devleti bile nazaranmeyebiliriz tıpkı son haftalarda şahit olduğumuz skandallar dizisinde olduğu üzere.”
Özgür Özel, şunları söylemiş oldu:
“Bir paketimizin hazırlığı kamuoyunun malumuydu. Bizim kıymet verdiğimiz konu, katılımcılık. Hukukla ilgili düzenleme yapılıyorsa, bu bahiste hukuk alanının tüm paydaşlarının kelamının dinlenmesi gerekiyor. ‘Biz bu bahiste iki parti birbirimizle anlaştık, noktası virgülüne dokunmayız, ismine da ıslahat deriz’ demekle ıslahat olmuyor. aslına bakarsan sistem ıslahata muhtaçsa, makus demektir. Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarının 19. gününde değil ve kendilerindilk evvelki Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu değil, Adalet Bakanı da Sayın Kaboğlu ya da milletvekillerimizden bir tanesi değildi.
yıllardır hukuk ıslahatı yapan AK Parti, her reformuyla aslında bir ıslahata muhtaç bir hukuk sisteminin olduğunu vurguluyor, ancak daha sonra, ‘biz düzelteceğiz’ diyor. Hukuka itimat, yüzde 20’ler düzeyine kadar geriledi. Daha da trajik olanı, bir ankette yargıçlar ve savcılara sorulan soruda ‘birinci derecede yakınınızın ya da sizin adliyeye işiniz düştüğünde, adaletin tecelli edeceğine inancınız’ sorusuna, yüzde 23 oranında ‘inanıyorum’ yanıtını veriyorsa, oturulup düşünülmesi gerekir. Geçen haftaki Soma’daki karar eksiklikten çıkmadı. Vereceğim bir sembolik kanun teklifinde ‘olası kast’ unsurunun çıkarılmasını önereceğim, niçini de kullanılamayacağı anlaşılmaktadır. Tabi ironi yapıyoruz.”
“Samimilerse birlikte görüşülmesi gerekiyor”
AK Parti’nin 27 unsurluk teklifiyle meşakkatlerin çözülemeyeceğini söyleyen Özel, şu biçimde konuştu:
“Karşınızda bulunan heyet ve hukukçular, tam 189 unsurluk paketi hazırladı. Sayın Genel Liderimizin onayı ve incelemelerinden daha sonra Meclis’e teslim etmiş durumdayız. Yarın AK Parti 27 unsurluk kelamda hukuk ıslahatı görüşülürken ‘samimi misiniz’ sorusunun da karşılığı verilecek. Zira önlerinde 189 unsurluk değişiklik önerisi var, samimilerse kanun tekliflerinin birleştirilmesi ve bir arada görüşülmesi gerekiyor
Yapan muhalefet’ diyorsunuz ya biz buradayız, samimiyseniz gelin CHP’nin verdiği bu kanun teklifinin gerisinde durun. Mafya-siyaset-medya ilgileri bu kadar ortaya saçılmışken, herkes ‘aradığınız savcıya ulaşılamıyor’ sesini duyup uykusu kaçıyorken, Adalet Bakanı’na da fiilen ulaşılıp zihnen ulaşılamıyorken, yani Adalet Bakanı da ‘bu biçimde düşünüyormuş’ söylentileri varken lakin fiiliyatta Adalet Bakanı’nın edilgen tutumu bu ülkeye bunları çektiriyorken, biz buradayız. ‘Reform o denli olmaz bu biçimde olur’ demek için değil, niyetiniz var ise ıslahatı bir arada yapalım. Bizim geçmiş 19 yıllık pratiğimizden umudumuz yok fakat toplumsal demokratlar en güzeli için müspet emek verme noktasındalar.”
Kaboğlu: Strateji evrakı ve aksiyon planıyla paralellik bulunuyor
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da paket hakkında bilgi verdi. Anayasa hukukçusu olan Kaboğlu, 20 başka örgüt ve 65 uzmanın iştirakiyle paketi hazırladıklarını söyleyerek, şöyleki konuştu:
“Bizim yaptığımız çalışma aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yürüttüğü çalışmalardan tümüyle başka bir çalışma değil. Biz çabucak demokratik anayasa gayelerimiz doğrultusunda birfazlaca çalışma yapmış olsak da bilhassa Yargı Islahatı Strateji Belgesi’nin açıklanması ve İnsan Hakları Hareket Planı açıklanması ile bizim yaptığımız çalışmalar içinde örtüşme olmasa da emel ve maksat tarafında paralellik bulunmaktadır. Yargı Islahatı Strateji Dokümanı, itirafları da birlikteinde getirmekteydi. Zira 18 yıllık iktidarın ‘insan hakkı ihlalleri vardır, adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir ıslahat çalışmalarına başlayacağız’ halindeki metni, ‘biz Anayasa’da öngörülen adil yargılanma hakkını gerçekleştiremedik’ itirafıydı. Burada sıralanan biroldukca konu aslında Anayasa var olduğu biçimde, Anayasa kararlarının uygulanmadığının birer itirafıydı. 9 maksat, 50 amaç ve 393 faaliyet içeren bir doküman kelam konusu İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda. Bunlar içinde ‘yargıya inancın artırılması, azap ve berbat muamelenin yasaklanması ve sağlıklı ve yaşanılabilir etrafın korunması’ üzere biroldukça gaye ve gaye sıralanıyor olmakla bir arada esasen ‘sağlıklı ve yaşanılabilir çevre’ aslına bakarsan Anayasa’nın garantisi altındadır lakin Kanal İstanbul’a kadar Türkiye’yi yağmalayan projelerin Anayasa’ya ters olduğunu söylemeye bile gerek yok…
Dilek ederlerse, zira biz parti olarak en başta bu biçimde bir çalışmaya katmak istedik, açıkça davet gönderdik, yasama çalışmasını uzlaşmacı kültürle, müzakereci demokrasi ruhuyla yürütebiliriz. Zira emel burada iktidar ve muhalefet partileri içindeki uğraş değil, bu kadar yakıcı hususta Türkiye’nin önünün açılmasıdır. Yoksa daha hayli Soma cinayetleri ve kitlesel cinayetlerle, çete-mafya-siyaset üçgeniyle bunların daima devlet yapısını, hukuk devletini aşındırıcı, öğütücü süreçlerle karşılaşabiliriz. Biz muhalefet onlar iktidar diye ayrım kelam konusu değil. bir arada yapalım. Hukuk devleti gayesinde bir arada yapalım. Ortak çalışma yürütemezsek bir gün bakarız hukuk devleti gayreti ismine devleti bile nazaranmeyebiliriz tıpkı son haftalarda şahit olduğumuz skandallar dizisinde olduğu üzere.”