TerraNova
New member
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu biçimde:
“NATO Doruğu vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Esaslı değişimlerin bir devirden geçiyoruz. Bölgesel aktörlerin karar alma sürecindeki tesiri ve tartısı günden güne artıyor.
Son 1,5 yıldır insanlığın gündemini belirleyen koronavirüs salgını bu süreci hızlandırdı. Bu salgın, global sistemdeki yapılsa meseleleri bir defa daha gözler önüne serdi. Salgının yansımalarını iktisattan ticarete, toplumsal güvenliğe kadar salgının artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz.
NATO’NUN SORUMLULUKLARI ARTMIŞTIR
Global istikrarın korumasında NATO’nun hem belirleyiciliği birebir vakitte üstlenmesi gereken sorumluluklar artmıştır. Devir, sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma devirleridir.
Akdeniz’den Karadeniz’e, Avrupa’dan Asya’ya, NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesine gereksinim duyulan her yerde ittifak faal rol üstlenmelidir.
NATO’yu askeri bakımdan daha muhkem hale getirirken siyasi boyutunu da tahkim edecek adımların atılması tarafında kararlar aldık.
8 BİN 200 KİLOMETREKAREDen çok ALANI TERÖRDEN ARINDIRDIK
Hudut ötesi operasyonlarımız yardımıyla, 8 bin 200 kilometrekareden çok alanı terörden arındırdık.
Gerek tepe hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde, PYD/PKK’ya verilen takviyenin artık sonlandırılması gerektiğini açıkça lisana getirdik.
Temennimiz, tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp, Türkiye ile tam bir dayanışma sergilemesidir.
‘DOĞRUDAN DİYALOG KANALLARINI FAAL KULLANMA KONUSUNDA MUTABIK KALDIK’
Terör sıkıntısında örgütler içinde ayrım yapan, yeterli terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış, mevcudiyetini ne yazık ki koruyor.
İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır biçimde, direkt diyalog kanallarını, faal ve sistemli biçimde kullanma konusunda mutabık kaldık.
Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, diplomatik, lojistik, mali konularda ABD’nin bize vereceği takviye büyük ehemmiyet arz ediyor.
S-400’LERDE NİYETİMİZ DEĞİŞMEDİ
Ortak çıkarlara sahip olduğumuz alanlardaki iş birliği imkanlarını yapan bir yaklaşımla ele aldık.
S-400’de bizim fikrimiz daha evvel her neyse, birebir kanıyı Sayın Başkan’a tabir ettim, F-35 konusunu da tıpkı biçimde söz ettim.”
“NATO Doruğu vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Esaslı değişimlerin bir devirden geçiyoruz. Bölgesel aktörlerin karar alma sürecindeki tesiri ve tartısı günden güne artıyor.
Son 1,5 yıldır insanlığın gündemini belirleyen koronavirüs salgını bu süreci hızlandırdı. Bu salgın, global sistemdeki yapılsa meseleleri bir defa daha gözler önüne serdi. Salgının yansımalarını iktisattan ticarete, toplumsal güvenliğe kadar salgının artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz.
NATO’NUN SORUMLULUKLARI ARTMIŞTIR
Global istikrarın korumasında NATO’nun hem belirleyiciliği birebir vakitte üstlenmesi gereken sorumluluklar artmıştır. Devir, sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma devirleridir.
Akdeniz’den Karadeniz’e, Avrupa’dan Asya’ya, NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesine gereksinim duyulan her yerde ittifak faal rol üstlenmelidir.
NATO’yu askeri bakımdan daha muhkem hale getirirken siyasi boyutunu da tahkim edecek adımların atılması tarafında kararlar aldık.
8 BİN 200 KİLOMETREKAREDen çok ALANI TERÖRDEN ARINDIRDIK
Hudut ötesi operasyonlarımız yardımıyla, 8 bin 200 kilometrekareden çok alanı terörden arındırdık.
Gerek tepe hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde, PYD/PKK’ya verilen takviyenin artık sonlandırılması gerektiğini açıkça lisana getirdik.
Temennimiz, tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp, Türkiye ile tam bir dayanışma sergilemesidir.
‘DOĞRUDAN DİYALOG KANALLARINI FAAL KULLANMA KONUSUNDA MUTABIK KALDIK’
Terör sıkıntısında örgütler içinde ayrım yapan, yeterli terörist-kötü terörist sınıflamasına giden çarpık anlayış, mevcudiyetini ne yazık ki koruyor.
İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır biçimde, direkt diyalog kanallarını, faal ve sistemli biçimde kullanma konusunda mutabık kaldık.
Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, diplomatik, lojistik, mali konularda ABD’nin bize vereceği takviye büyük ehemmiyet arz ediyor.
S-400’LERDE NİYETİMİZ DEĞİŞMEDİ
Ortak çıkarlara sahip olduğumuz alanlardaki iş birliği imkanlarını yapan bir yaklaşımla ele aldık.
S-400’de bizim fikrimiz daha evvel her neyse, birebir kanıyı Sayın Başkan’a tabir ettim, F-35 konusunu da tıpkı biçimde söz ettim.”