TerraNova
New member
Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığı (MARSEC COE) açılışındaki konuşmasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), ülkesinin ve 84 milyon vatandaşının güvenliğini sağlamanın yanı sıra, pandemi kaidelerine karşın NATO’ya katkılarını da aralıksız sürdürdüğünü belirtti.
Akar, “NATO müttefiklerimiz, dünyanın birfazlaca bölgesinde terör örgütlerine karşı kararlılıkla gayret etmişlerse de maalesef PKK/YPG terör örgütüne karşı tıpkı kararlı duruşu göstermemiştir.” dedi.
ABD Savunma Bakanı Llyod James Austin ile dün akşam telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini hatırlatan Akar, görüşmeyi açık, yapan ve olumlu bir görüşme olarak nitelendirdi. Akar, “Devlet liderlerimizin verecekleri kararlara nazaran gerekli çalışmaları yerine getireceğiz.” diye konuştu.
Akar, “Ancak Kıbrıs dahil, Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. hiç bir oldubittiye müsaade etmeyiz.” dedi.
Akar, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemize yönelik risk ve tehditlerin en üst seviyeye yükseldiği bir devirde hava savunma sistemlerinin temini için müttefiklerimizle görüşerek ABD’den Patriot, Fransa-İtalya’dan SAMP-T alma teşebbüslerinde bulunduk. Lakin bu, çeşitli niçinlerle mümkün olmadı. Bunun üzerine istediğimiz koşulları sağlayan Rusya’dan S-400 hava ve füze savunma sistemlerini satın aldık. Bunları kapalı gizli yapmadık, kapalı bir gündemimiz hiç bir vakit olmadı. Bu sistemleri almaktaki temel hedefimiz, ülkemizi ve 84 milyon vatandaşımızı havadan gelecek beklenen tehditlere karşı savunmaktır. Muhataplarımızın bu bahiste teknik manada korkusunu ele almaya hazır olduğumuzu da tekraren belirttik. Görüşmelerde açık ve şeffaf davranıyoruz. Makul ve mantıklı tahliller her vakit mümkün. Türkiye’nin NATO’ya katkısı ve NATO’nun Türkiye ile iş birliği, F-35’lerden, S-400’lerden hayli daha derin ve kapsamlıdır. Bunu, NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg de açıkça söz etmiştir. Sonuç olarak, Türkiye’nin ortasında olduğu NATO, daha manalı ve daha kuvvetlidür ve geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecektir.”
Akar, “NATO müttefiklerimiz, dünyanın birfazlaca bölgesinde terör örgütlerine karşı kararlılıkla gayret etmişlerse de maalesef PKK/YPG terör örgütüne karşı tıpkı kararlı duruşu göstermemiştir.” dedi.
ABD Savunma Bakanı Llyod James Austin ile dün akşam telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini hatırlatan Akar, görüşmeyi açık, yapan ve olumlu bir görüşme olarak nitelendirdi. Akar, “Devlet liderlerimizin verecekleri kararlara nazaran gerekli çalışmaları yerine getireceğiz.” diye konuştu.
Akar, “Ancak Kıbrıs dahil, Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. hiç bir oldubittiye müsaade etmeyiz.” dedi.
Akar, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemize yönelik risk ve tehditlerin en üst seviyeye yükseldiği bir devirde hava savunma sistemlerinin temini için müttefiklerimizle görüşerek ABD’den Patriot, Fransa-İtalya’dan SAMP-T alma teşebbüslerinde bulunduk. Lakin bu, çeşitli niçinlerle mümkün olmadı. Bunun üzerine istediğimiz koşulları sağlayan Rusya’dan S-400 hava ve füze savunma sistemlerini satın aldık. Bunları kapalı gizli yapmadık, kapalı bir gündemimiz hiç bir vakit olmadı. Bu sistemleri almaktaki temel hedefimiz, ülkemizi ve 84 milyon vatandaşımızı havadan gelecek beklenen tehditlere karşı savunmaktır. Muhataplarımızın bu bahiste teknik manada korkusunu ele almaya hazır olduğumuzu da tekraren belirttik. Görüşmelerde açık ve şeffaf davranıyoruz. Makul ve mantıklı tahliller her vakit mümkün. Türkiye’nin NATO’ya katkısı ve NATO’nun Türkiye ile iş birliği, F-35’lerden, S-400’lerden hayli daha derin ve kapsamlıdır. Bunu, NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg de açıkça söz etmiştir. Sonuç olarak, Türkiye’nin ortasında olduğu NATO, daha manalı ve daha kuvvetlidür ve geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecektir.”