Aşağıdaki hesaplardan hangisi alacak kalanı vermez ?

Simge

Global Mod
Global Mod
[color=]✦ Bir Hesap, Bir Kalp ve Alacaklar✦[/color]

Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere hayatımda gerçekten derin izler bırakan bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki siz de benim gibi, çoğu zaman aklınızda bir hesapla, bir alacakla yaşamışsınızdır. Ama bu hesaplar bazen öyle karmaşık hale gelir ki, alacaklar bir kenara bırakılır ve sonuçta kimse bir şey vermez. Hayatın ta kendisi gibi, değil mi?

İşte tam da bu yüzden, her zaman doğru cevabı bulmaya çalışırken, bazen hesapların başka türlü işlediğini fark ediyorsunuz. “Alacak kalanı vermez” dediklerinde, aslında sadece para değil, insan ilişkileri de söz konusu. Bunu birkaç karakter üzerinden örneklendirerek anlatmak istiyorum. Hazırsanız, başlayalım.

[color=]✦ Hikâyenin Başlangıcı: Hesapların Gölgesinde✦[/color]

Bir zamanlar, birbirine sıkı sıkıya bağlı olan iki dost vardı: Deniz ve Elif. Deniz, oldukça stratejik bir insandı. Yaşamında her şeyin bir hesap kitabı olması gerektiğine inanıyordu. Her adımını ölçüp biçiyor, geleceği garanti altına almak için adımlarını planlıyordu. Elif ise biraz daha farklıydı. O, insan ilişkilerinde bir hesap yapmazdı. Hislerine ve bağlantılarına güvenirdi. Hedefi hep karşısındakinin kalbini kazanmaktı.

Bir gün, Deniz ile Elif birlikte bir iş kurmaya karar verdiler. Denizin planlarıyla hareket etmeye, büyük adımlar atmaya başladılar. Her şey mükemmel gibi görünüyordu. Ta ki, o beklenmedik olay yaşanana kadar.

Bir gün, Elif’in hastalandığı bir dönemde işteki bazı işler Deniz’e kalmıştı. Elif, işlerin ne kadar büyüdüğünü görünce, işlerin büyümesinin yükünü taşıyamayacağına karar verdi. Ancak, hiçbir şey Deniz’in zihnindeki hesapları alt üst edemezdi. O, her şeyin tam planlandığı gibi olması gerektiğini düşünüyordu. İkisi arasındaki iş bölümü giderek zorlaşmaya başlamıştı.

[color=]✦ Deniz’in Stratejisi: Hesaplar ve Gerçekten Geri Verilmeyen Alacaklar✦[/color]

Deniz, Elif’in hastalandığı dönemde yaşadığı duygusal karmaşayı anlamıyor, sadece mantık ve stratejiye odaklanıyordu. "Evet, işler beklediğim gibi gitmedi ama hesapları dengelemenin bir yolu var. Belki biraz daha çok çalışarak, her şey yoluna girebilir" diyordu. Elif'in kaybolan birkaç günü ve zor zamanları, ona bir bedel ödettirecek gibi görünüyordu.

Deniz, Elif’e yaptığı iyiliklerin, işin getirdiği bütün kazançları ve elbette, her şeyin en doğru şekilde hesaplandığını düşünüyordu. Ama Elif, bu hesapları bir türlü yerine getiremiyordu. Çünkü hesap sadece matematiksel bir denklem değil, zamanla insana yüklediği bir sorumluluktu. Elif hastayken işlerin aksaması, duygusal yüklerin artırılması ona bir alacak kalanı bırakıyordu. Ama o kalanı, hiçbir şeyle geri alması mümkün değildi.

Bir gün, Elif işlerinin büyüdüğünü ve artık sadece iş değil, arkadaşlığın da zarar gördüğünü fark etti. Deniz’e konuyu açmak istedi ama ya bu ilişkinin ona bedeli olur muydu? Zihninde hep bir hesap vardı, ama kalbinin verdiği cevap çok farklıydı.

[color=]✦ Elif’in Empatiyle Bakışı: Alacak Kalmaz, Hisler Kalmıştı✦[/color]

Elif, her zaman hisleriyle hareket eden bir insandı. İnsan ilişkilerinde hesap kitap yapmaz, kendini ne kadar adarsa, karşısındakine aynı şekilde değer vermek isterdi. Deniz’in hesaplarıyla yönlendirilmek, onu bazen anlamasını zorlaştırıyordu. Ancak Elif bir şey fark etti: Alacak kalanı, geride bırakılan ilişkiyi yeniden kurmak için gerçekten önemli bir şeydi.

Elif’in gözünden bakıldığında, Deniz’in stratejileri, tüm dostluğu yalnızca ‘gerçekleşmesi gereken hedefler’ olarak görmekten ibaretti. Bir an için derin bir nefes aldı. “Belki de bana değer veriyor, ama sevgi hesapla işleyen bir şey değil” diye düşündü. Elif, arkadaşlığın bir hesaplaşma değil, duygusal bir bağ olduğunu hatırladı. Kendisini anlatmak için kelimeler yeterli değildi; sadece hislerini anlamaya çalışmak yetiyordu.

Deniz, Elif’in duygusal açıdan yıprandığını görmedi. Onun için her şey bir noktada denklem gibi işliyordu. Fakat Elif, bir çözüm arayışına girmedi. Sadece bir şeyleri duymak, hissiyatını daha derinlemesine paylaşmak istedi. “Hesap kitap doğru olabilir, ama kalbinin sesini duymak hiç de kolay değil” diye düşündü.

[color=]✦ Sonuç: Hesaplanamaz Alacaklar ve İleriye Dönük Sorular✦[/color]

Deniz’in çözüm odaklı yaklaşımı, işleri büyütürken, ilişkileri de zamanla silikleştirdi. Elif, duygusal bakış açısını tam olarak açıklayamadığı için, sonunda bir kalp kalmıştı. Bunu Deniz’e açıklayabilmek, dostluğun yeni hesaplarla yeniden başlatılabilmesi için önemli bir adımdı.

Ama burada önemli bir soru vardı: Alacak kalanı verir miydi? Eğer ilişki bir hesap kitaba dayalıysa, insan kalbini nasıl sayabiliriz? Ve Deniz’in planları arasında Elif’in hisleri hiç yer bulabilecek miydi?

Bu hikâyeyi paylaşırken, siz de düşündünüz mü? Strateji ve empati arasında kaybolmuş bir hesap yapmak mümkün mü? Ya da hayatın gerçekten çözülmesi gereken bir matematiksel denkleme dönüştüğü anlarda, her şeyin bittiğini mi düşünmeliyiz?

Hikâyemi sizinle paylaştım. Şimdi, sizin deneyimleriniz nasıl? Alacak kalanı gerçekten verilebilir mi, yoksa sadece bir yüke dönüşür mü? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
 
Üst